Giriş
(2)

blender kullanan var mı?

duyurukullanıcısı
allah için materyalleri nereden buluyorsunuz kanser oldum olacak hiç bir materyal tutmuyor ya bu nasıl bir çiledir?
allah için materyalleri nereden buluyorsunuz kanser oldum olacak hiç bir materyal tutmuyor ya bu nasıl bir çiledir?
0
duyurukullanıcısı
(05.08.21)
buldugun hic bir materyal rastgele bir scene'e şak diye olmaz. materyallerin mantigini (PBR), kullandigin rendereri, duzgun isiklandirmayi, uv unwrappingi vs. bilmen ve ona gore oynayabilmen lazim.
0
robokot
(05.08.21)
Quixel Megascans. Blender'a bridge yoluyla bağlayabilirsiniz. Poliigon da aynı şekile.
Texture uygulamak için Quicktexture add-on'u öneririm. www.youtube.com
0
Anthony McCarten
(05.08.21)
(1)

Tarihi olayların geçtiği konumlar nasıl bulunur?

Gradient_tabanlı_mor
Tarihte önemli olayların yaşandığı konumları toplu şekilde nasıl bulabiliriz? Örneğin Malazgirt Savaşı'nın konumu, Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı konum.. gibi.
Tarihte önemli olayların yaşandığı konumları toplu şekilde nasıl bulabiliriz?
Örneğin Malazgirt Savaşı'nın konumu, Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı konum.. gibi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(30.07.21)
0
Anthony McCarten
(30.07.21)
(22)

Alman disiplini

dissendium
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insan
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insanlar mı?

Almanya'da yaşayan bir tanıdığım var teyzemin tarafında. Çocukları olduğunda çocuğun uyku saati geldiğinde çocuk ağlasa da çocuğu uyutuyorlardı. Türkiye'de çocuk ağlayınca tamam, uyuma deyip pes ediyorlar. Bu örnek abartılı mı yoksa tüm Almanya'ya yayılmış bir olay mı?
0
dissendium
(23.06.21)
Abartı şeyler bunlar. Nice disiplinsiz alman arkadaslarim oldu, nice almanla calisiyorum hic de öyle makine gibi değiller.
Dakikligi bilemem de öyle herkes 7de uyanıyor falan saçma.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
Ortaokul ve lisede anadolu lisesinde Alman hocalarla okudum, net bir şekilde bu konularda karakterime yön verdi. Buraya bile yayılıyor yani :) Tabii ki Alman disiplini olsun diye diye yapmıyorlar, normalleri öyle, bizim gibi sallapati yaşamak diye bir konsept yok. Çünkü her şeyin belli bir günü ve saati var, x şey için yarın alırım diyemiyorsun çünkü kapalı oluyor kesin vs. Ama tabii ki tüm ülkenin her bireyi aynı değil. Yoksa delisi divanesi de çok, niye olmasın.
0
whoosie
(23.06.21)
Adamlar ilkokuldan üniversiteye önemli şahsiyetler olarak Kant, hegel, marx, scheler, huserrl, nietzche filan okuyorlar ya da onları okumuş öğretmenler tarafından yetiştiriliyorlar. Biraz farkları olsun.
0
iddaaci
(23.06.21)
genelleme yapmak gerekirse, almanlar kesinlikle daha sistemli calisiyorlar, isleri belirli bir plana gore ilerliyor ve zamaninda da tamamlaniyor. esneklige, son dakika degisimlilerine acik degiller haliyle. planinin disina cikmak, is taniminda degisiklerin olmasi tolere edebilecekleri seyler degil. bu sadece is icin gecerli degil, sosyal yasantilari da oyle, spontane hadi suraya gidelim gibi durumlar onlara ters geliyor. bulusulup biryerlere gidilicekse cok onceden planlanmis olmasi gerekiyor.
0
Labyrinthe
(23.06.21)
Üniversitedeyken Alman öğrencilerle birlikte okumuştum. Öğlene kadar uyuyup dersi kaçıranı da var projeyi iki hafta önceden bitirip hazır bekleyeni de var. Mesela biri her gününü saati saatine planlar, sabah altıda uyanırdı. Onun yakın arkadaşı kervan yolda düzülür kafasındaydı.
Genelleme yapmak cok zor. Mesela ben Alman olmama rağmen ortaokuldan beri her sabah altıda kalkar, günlük programa göre hareket ederim. Bence milletle pek alakası yok.
0
Anthony McCarten
(23.06.21)
Böyle şeyler genele nispet edilir. İlla zıt örnekler vardır. Benim gözlemimde genel anlamda dakikler. Düsseldorf’ta sabah 6’da tramwaylar dolu oluyordu hep insanlar işlerine gidiyordu erkenden.
0
but that was just a dream
(23.06.21)
@iddaaci, dediğiniz şeyle bağlantı kuramadım maalesef.
0
🌸dissendium
(23.06.21)
avusturya liseliyim.

bir öğretmenimizin eşi vefat ettiğinde kadın "yasımı kendi boş zamanımda tutabilirim." diyerek ertesi gün okula gelip derse girmişti.
bunun gibi çok örnek hatırlarım lise yıllarımdan.

genel olarak "iş zamanında iş yapılır, boş zamanda boş zamanda ne yapmak istiyorsan o yapılır" kafasındalar.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
Almanya'da Erasmus'ta okulda surada burada iki Alman tanidim, onlar soyledi o zaman 85 milyon Alman'in hepsi boyle diyen tipler turemis. Bunlarin Alman versiyonu iki Turk gorunce tum Turkler barbar diyen tipler.

Gercek su, Almanya'da disiplin kulturu var. Kultur var kisaca. Cogunluk bu kulture uyum saglar. Arada 15 milyon farkli insan da secebilirsin, kalan 70 milyon bu acigi kapatir.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
cocugu bilmem ama is hayati su sekilde:

mesai girisi: 7:15 olan isler var. 7:15'te gelirsen personeli bulursun.

bir is gorusmesine gittim. berlin'de potsdam diye bir bölge var. berlin merkeze uzak. görüsme 8'deydi. ben 7:50'de vardim. görüsmeciler 2. tur kahveye dönüyordu.

son örnek: asi merkezi 7:12'ye randevu verdi. 7'de gittim. sira vardi ve islemler baslamisti. öyle bir iki degil calisan. ~70-80 kisilik bir ekip var asi merkezinde.

diyecegim o ki is ve saat konusunda hassaslar.
0
helenart
(23.06.21)
Ben size Almanlarda neyin farkli oldugunu soyleyeyim.Elbette Alamanlarda da kaytaran, tembellik yapan, vergi kaciran, kurallara uymayan, toplumsal normlara ters hareket eden kisiler var.Ancak bu gibi davranislarda bulunan kisiler yaptiklarini arkadas grubunda anlattiginda herkes ayiplar.Kimse helal olsun demez.Toplumsal ahlak cok guclu.Bu toplumsal ahlak insanlari dogru ve duzgun olana yonlendiriyor.Bizde ise tam tersi.Ne kadar kaytarirsan, kurallari ihlal edersen o kadar itibar gorursun.Herkes seni takdir eder.
0
turkuaz
(23.06.21)
Almanya'da doktora yapiyorum en caliskan ögrenciler Tr'den gelenler. digerleri saat 17 olunca kaciyorlar. Alman caliskanligi yalan.
Sabah erken kalkiyorlar ama saat 8'de zaten heryer kapaniyo, erken uyuyorlar.
sert bi disiplin degil de, yapilacak isleri programlayip yapiyorlar, ama aklina sert yogun bi is programi gelmesin.

edit: zuhahaha
0
durgunfoton
(23.06.21)
Almanlara spesifik bir disiplin değil bu bana göre. Kuzey ve batı Avrupa'da cehalet az olduğu için insanlar olması gerektiği gibi yetiştiriliyor. Olması gereken bu yani.
Ha Almanlar o bölgenin bayrak sallayanı olduğu için adları çıkmış tabii disiplinli diye.
2. Dünya savaşı ile anilmalarinin da bunda büyük etkisi var işte Nazilerin gümbür gümbür yürümesi gibi :)
0
yarey
(23.06.21)
Alman ekolunde mukemmelliyetcilik kesinlikle var, herseyin perfect olmasi lazim. Liyakat cok onemlidir. Almanlar disiplinde herhalde dunyada ilk uce girer. Oyle olmasa o kadar dunyaca unlu markayi sansa cikartamazlardi.
0
cooperr
(23.06.21)
21. yüzyılda ajanda kullanıp 3 ay sonra yapacağı (çok da önemli olmayan) şeyi yazan Hollandalı gördüm ama Alman görmedim. Belki de Hollandalı disiplinini konuşmalıyız?
0
1195
(23.06.21)
Almanya bizim gibi jenerasyonlar arasi devasa farklar var.

Su an disiplin falan yok aldiklari projeleri bitiremiyorlar, berlin havalimani insaatina bakabilirsin.
Asiyi bile vuramadilar kendi urettikleri halde beceremiyorlar.

Iyi zamanlar gevsek insanlar getirir muhabbeti iste.
Projeye turk muhendis almasinlar fabrikalari bile acamazlar.
Biontech gocmenlerden olusmasa 100 yil gecse o asiyi bir alman bulamazdi
0
divit
(23.06.21)
Türkiye ya da diğer orta sınıf ülkelerden giden doktora öğrencileri ABD'de de daha iyi çünkü o ülkenin kendi vatandaşının iş bulmak için ugrasmasina bizimki kadar gerek yok. Lisan bitirdi diye ayda en az 3000 dolar maaşla işe basliyorlar. Bizim lisans bitiren mühendisimiz 1000 dolar maaş alamıyor. Yüksek lisans yapayım doktora yapayım da maaşım 8000'e çıksın en azından 1000 dolar olsun diye uğraşıyor. Bu nedenle Batı'da ortalama biri Türkiye'de ise en iyiler yurt dışında doktora yapıyor. Onların en iyileri dünyanın en büyük sirketlerinde.

Bu nedenle doktora öğrencisi karşılaştırması yapmak yanlış. Hala iki üç Almanla Almanya'yı karsilastiriyorsunuz.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
yanlış bulunsa da doktora öğrencisi olarak da yazacağım :D
Tanıdığım tüm arkadaşlarımın ajandaları var, çok yükleri yok ama kesinlikle programlarına uyuyorlar.
bir proje sundular, 10 yılda bitirdik, başarılıyız vs. diye, şok geçirdim. Türkiye'de 3 öğrenci ile 4 yılda yapılır. ama 1 ay çok yapılabilir, 1 ay gevşek yapılabilir, bunlarsa aynı sabit hızla ilerliyorlar. Kendi araştırma merkezimde hiç 10 yıllık proje görmedim, belki askeriyede vardır bizde.
0
Ley
(23.06.21)
Kaç zamandır %90 Almanlardan oluşan bir ortamda çalışıyorum. X jenerasyonundan Z jenerasyonuna kadar her tür her insan var. Ben övülen disiplinlerinden çok gereksiz prosedür ve bürokrasi ile isleri zora sürmelerinden başka bir maharetlerini görmedim.
0
PopeHope
(23.06.21)
Hem Almanya'da, hem Türkiye'de çeşitli projeler için Almanlarla birlikte çalıştım. Almanlar zamanı verimli kullanıyor. Bir de sorumluluk bilinci yüksek. Arada elbette gevşekler var. Ama genel oranda sayıları bizdekinden fazla. Fark bu. Şöyle özetleyeyim gözlemlerimi:

-Ofisten genelde Türk ekipleri en son çıkar. Daha çok çalıştığımız için değil. Gün içinde geyiğe çok sarıp işi yetiştiremediğimiz için. Almanlar iş saatinde iş yapıyor. Bizde 10'a kadar çay sigara eşliğinde güne hazırlanma. 11'e kadar statüs görünümlü sohbet muhabbet. 45 dk iş. 1145'ten itibaren yemek için hazırlanma. Uzun bir öğle yemeği, yemek dönüşü bir sigara. Türkiye'de gerçek mesai 1buçukta başlar. Böyle uluslararası projelerde genelde İtalyanlarla Türkler çok iyi anlaşır:)

-Buna ben akıllı çalışmak diyorum. Genelde yukardaki örnekteki gibi durumlarda Türk ekibi şöyle bir tribe girer... "biz geceye kadar mesai yaptık". Yahu mevzu mesai yapıp kendini yıpratmak değil ki. Akıllı ol günü verimli kullan sen de 6'da çık.

-Paralarını da tasarruflu kullanıyorlar. Genelde savurganlıktan hoşlanmazlar. Bizde her ofis çalışanının mesela bir temizlikçisi vardır. Maaşı kaç olursa olsun. Almanlar'da bu oran çok düşüktür. Dışarda yemek konusu da öyle. Çoğu insan yemeğini evden getirir.

-Ben bir toplantıya hazırlanırken şirketin genel müdür yardımcısının elinde paspasla yerleri sildiğini gördüm. Türkiye'de bu pozisyonda bir adam gidip kendi suyunu bile almaz mesela. "AYşe hanım 1 çay 1 su rica edelim...". Hatta Türkiye'de şunu görmüşlüğüm var yediği yemeğin çöpünü odası kokmasın diye kapının önüne bırakıyor adam. KApının önü 100 kişinin çalıştığı ofis. Çöpe atmıyor adam "title"ı yüzünden. Almanlar bunlara çok takılmıyor gördüğüm kadarıyla.

-
0
anten
(23.06.21)
Uzun süre Almanlar ile çalışmış birisi olarak gerçek olduğunu söyleyebilirim.
0
depresif çocuk
(23.06.21)
Alman yöneticileri olan biri olarak iş anlamında konuşabilirim. Disiplinden ziyade sistemli çalışıyorlar bence de. Belirledikleri sistem dışına çıkman, inisiyatif alman, sonuçları olumlu olacak olsa bile onlar için anlamsız. Zaten sistem kendini götürüyor niye ekstra bir şey yapman gereksin ki modundalar.

Alman politikası ile Türkiye'de iş yapmaya çalışmak çok zor, buradaki pazarın farklı olduğunu anlamak bile onlar için zor; sebepleriyle anlatıyorsun ama öyle bir sebebin olacağını bile kavramakta zorlanıyorlar. Açıklıyorsun, olsun yine de normaldeki gibi yapalım diyorlar. Ve işin tuhafı, sistemin dışına çıkıp sıra dışı başarı göstersen bile sonuca odaklanmayıp bi dahakine böyle olmasın diyorlar.

Jenerasyon arası fark olduğuna katılıyorum ama. Eskileri aynı zamanda despot, gençler biraz daha sistem dışına çıkmaya meyilli; en azından seni anlamaya çalışıyorlar.
0
Jux
(23.06.21)
(10)

bir yılda kaç mutlu anınız çıkıyor

duyurukullanıcısı
ortalama kaç mutlu anı kardasınız? mutlu anılar - mutsuz anılar = ?
ortalama kaç mutlu anı kardasınız?

mutlu anılar - mutsuz anılar = ?
0
duyurukullanıcısı
(15.06.21)
eksi çıkıyor :d
0
rose parks
(15.06.21)
Uzun süredir mutlu anım olmuyor. Mutsuz anları saymıyorum o yüzden ona bir sayı veremeyeceğim.ama hesaba göre - deyim o kesin
0
yazdonumu
(15.06.21)
eksi 500 ama mutluluk da böyle bir şey zaten, sürekli ya da çok sık olmuyor zigmunt bauman ın bunun üzerine söylediği şeyler vardı
youtu.be
0
freebird5406_2
(15.06.21)
benim mutsuz olduğum çok çeşitli şeyler yok, belli başlı birkaç önemli konuya mütemadiyen üzülüyorum. ufak tefek mutlu olduğum şeyler ise sık sık oluyor. ama mutsuzluklarım kadar büyük mutluluklarım yok. nasıl bir matematik hesabı yapsam bilemedim :)

korona öncesinde sorsaydın fazlasıyla karlı olduğumu söylerdim mutlu anlar açısından.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.06.21)
eksi
0
paramolacak
(15.06.21)
Boyle bir hesap da cok ilginc simdi. Tam o an mutlu olmak mi o aniyi mutlu kiliyor yoksa geriye baktigimda mutlu olarak degerlendirmek mi? Atiyorum simdi ben bir is teklifinden ret yesem o an uzgun olurum ancak o ret yuzunden hayalimin isine kavussam bu durumda o ret teklifi anisi mutlu aniya mi dahil edilmeli yoksa mutsuzluga mi? Tersi icin de aynisi gecerli.

Onun disinda mutluluk ve mutsuzluk olaylarina bakis acisi da biraz onemli. Yani mutluluk cok uzun omurlu degil ancak cok kisa sureli mutluluk anlari da cok oluyor. Atiyorum simdi gitsem buzdolabinda durup dururken bir kola gorsem bu beni mutlu eder ancak ileride mutlu ani olarak hatirlanmaz, diger yandan var olan kolami birinin caldigini farketsem o olay benim mutsuz anim olarak hatirlanabilir. Direkt olarak o an mutsuz hissetmem yuzunden degil, misal o olay yuzunden 'kim caldi', 'nasil caldi' sorgulamalarina girip daha fazla seyden artik suphelenme olayinin baslamasi yuzunden olabilir.

Kisacasi, oyle bir hesap pek tutarli ve gercekci olmaz bence. Yok illa rakam verin dersem de mutluluk da mutsuzluk da hep oldugu icin 0 derim.
0
j r r tolkien hayrani
(16.06.21)
mutlu anıların veya mutsuz anıların süresini sormuyorum. nicelik olarak yani toplam sayıda. örneğin çocuğun oldu o hafta süper geçti o zaman 7 yazıyorsun haneye hem hafta güzel geçti hem zam aldın 8 oldu ama arabayı çarptın tekrar 7 gibi.
0
🌸duyurukullanıcısı
(16.06.21)
2015-2021 arası mutlu anılarımdan mutsuz anılarımı çıkarırsam eksi çıkıyor.
0
Anthony McCarten
(16.06.21)
Standart bir insan bu muhasebede eksi çıkar. İnsanoğlu doğası gereği uzun süre huzurlu ve mutlu olamaz diye düşünüyorum.
0
ismim ibrahim
(16.06.21)
Ekstrem sporlarla ilgileniyorum, doğa sporları ile ilgileniyorum, kış sporları ile ilgileniyorum.
Bunlarla geçirdiğim her hafta sonu "hayat bu" modundayım. Bu nedenle mutlu anılarım çoook daha fazla. Mesela şuan iş problemlerim var. Nefret ediyorum işimden. Ama kitea gideceğim, dalışa gideceğim anın hayali ile mutlu oluyorum.

Evime, kendime çok çok çok gerekli değilse bir ürün almıyorum. Paramı hep deneyimlerime, aktivitelerime yatırıyorum. Açıkçası bu beni çok mutlu ediyor.
0
zimbirik
(16.06.21)
(11)

bu neyin hirsi?

müptezel dostoyevski
duyuru silinmesin diye cok detay vermeden yazicagim, ben atalarima olan borcumdan dolayi, milliyetci kisiligim ile, gece gunduz ulkeye doviz sokmak icin calisiyorum, atalarim, esleri, kizlari tecavuze ugramasin diye, bu topraklari kutsal bilip savastilar savunmak icin, ama bastakiler 1milyar dolarin
duyuru silinmesin diye cok detay vermeden yazicagim, ben atalarima olan borcumdan dolayi, milliyetci kisiligim ile, gece gunduz ulkeye doviz sokmak icin calisiyorum, atalarim, esleri, kizlari tecavuze ugramasin diye, bu topraklari kutsal bilip savastilar savunmak icin, ama bastakiler 1milyar dolarini 50 milyar dolar yapmak icin, bu topraktaki herkesin hakkini yiyorlar. neyi bolusemiyorlar? ne kadar servest istiyorlar?

bu nasil bir hirs? bu kadar para ile ne yapabilirler sahsi olarak? anlam veremiyorum, bu topraklari terk etmeyi dusunmuyorum, atalarima saygim var, lakin bu vatana ihaneti neden yaptiklarini anlamiyorum, para bu kadar onemli mi?

caldiklari paralar ile turkiyede 10 milyon profesyonel yazilimci gelistirirdik sadece 4-5 senede. anlam veremiyorum, paraya karsi herkesin mi bu kadar cok zaafi var?
0
müptezel dostoyevski
(07.06.21)
Daha dun konustuk esimle bunu, pek cevap bulduk denemez :)
Caldiklari 7 degil 77 sulalesini en ucuk bicimde yasatacak kadar ama haaaaala neyin hirsi?
Bir olasi teorim nefret. . Turk halkindan nefret ediyorlar, tum guzelliklerini yok etmeye and icmisler.
0
somethinginthewayshemoves
(07.06.21)
Yıllar önce şöyle benzer bir soru sormuştum. Gelen cevaplar belki faydalı olur.

(git: 1243376)
0
kibritsuyu
(07.06.21)
Bir kere tehlikeli sulara girdiysen sonuna kadar devam etmen gerekir.

Bugün o mevkiden inse, yarın nerede olacağını hepimiz biliyoruz. Ne kadar para o kadar güç.
0
OrangeYellow
(07.06.21)
Orange haklı. İnsanlar o bahsi geçen büyük paralarla bilmem kaç ev, araba alınır şu kadar yeter falan gibi milli piyango tarzı hesaplar yapıyor. İş öyle değil. Gittikçe genişleyen bir kanunsuzluk denizinde yüzüyorsan “yetti bana çıkayım” diyemiyorsun, hele bir de üst düzey yetkililerdeysen. Üstünü kapatman gerekenler, bunun için susturman gereken insanlar, işbirlikçilerin, söz verdiklerin ve tabii yargılanmamak için iktidarını koruman gerekiyor. Medya, propaganda ayağı da var işin. Böyle bir parazit ordusunu doyurmaya çalışıyor bu ülke. Sadece o baş hırsızları değil.
0
not dark yet
(07.06.21)
Orange gayet güzel açıklamış aslında olayı ben de biraz ekleme yapayım, Otomobilinle son gaz gidiyorsun artık araç son derece hızlı ve şu saatten sonra ani bir fren yapman olanaksız eğer frene basarsan takla atarsın.

Birileri torunlarının, torunlarının, torunlarını zengin edecek kadar para kazandı ama bu parayı kazanmak için de çok kişiyi arkasına aldı, o kişileri beslemeye devam etmek için suyun akmaya devam etmesi lazım yoksa seni anında satar senin yerine onlar el frenini çekerler. Bunun küçük bir demosunu yakın zamanda yaşamaya başladık zaten, o yüzden gaza basmaya devam etmek ivmeyi kaybetmemek gerekiyor.
0
solo
(07.06.21)
OrangeYellow'a katılıyorum ben de. Zamanında erdoğan demirören'in kayıtları çıkmıştı, "nereden girdik bu işe" falan diyordu. 3 kazanmak için elini veriyorsun, 30 liralık kolunu kaptırıyorsun, sonra onu da kurtarmak için 300'lük işe giriyorsun. Temelde hükümetle yakın olunca evet çok kazanıyorsun ama bağımsız olmuyorsun artık. Ekonomik olarak seni adam kendine köle ediyor. Şu anda mesela şu doğan medya'nın satın alınması konusunda demirören'e verilen ziraat kredisi mevzusu, Demirören dese ki abi ben yapamıyorum herkes kendi yoluna, anında ziraat'ın haciz memurlarını üstüne salarlar, doğan medya'dan o kadar para gelmeyeceği, kredinin batık olduğu zaten belli. Yani hükümetin elinde öyle bir güç var ki, bir cebinden alıp diğerine koyuyor, bu sırada büyük holdingleri de kendine köle ediyor.

Buradaki en sınırsız kaynağı arsa zaten, yani fetöcüler de böyle zengin oldu, diğerleri de. Metrekaresi 100 liraya sit alanı olan ormanlık arsa alıyorsun, bi kalem çevirmeyle 20 kat bina izni alıyorsun, o arsadan 100 kat değerlenerek çıkıyorsun. Adamlar da bunu kullanıyor işte.
0
roket adam
(07.06.21)
maalesef anlam veremediğiniz şey şu,

haksız elde edilen kazanç mesela tanıdığa ihale vermek gibi geldiği gibi gider yani sende eğer mesleki yeterlilik yoksa bugün sana yarın başkasına. çok basit.

peki başkasına gitmemesi için ne yapman lazım? diğer işleri de alman lazım.

yoksa batarsın. çok net batarsın. 500milyar dolar bir günde sıfır olur.

mevzu o.

bu sebeple koç, sabancı hala ayakta 5li çete daha fazla ihale diye yalvarıyor.

adamların ülke falan diye dertleri yok deseler bile sadece ört bas etmek için. tek amaçları başkasına para kaptırmamak çünkü onlar için ara değer yok ya hep ya hiç.
0
duyurukullanıcısı
(07.06.21)
bir zamanlar "müslüman pakistanın, mazlum lideri" numarası yapan herif, şimdi mesela dubaide burj khalifa'da yaşıyor, dubai hükümeti de vermiyor geri, ülkesi verin de asalım diyor.

ne kadar paran varsa, devran dönünce o kadar güvendesin.
bunlar da olur da devran dönerse kaçacaklar ürdün,dubai,malezya,ingiltere,amerika
paralarıyla güvenlik satın alacaklar.
0
Corc
(07.06.21)
Olayi siyasetten cikarirsaniz daha kolay analiz edersiniz.

Mesela en dandik holding butun maliyeti her seyi ciksin ayda milyonlarca tl kar eder.
Patron ayda 500binler falan alir, c level yonetici 50-100 falan alir.

Yine de hepsi maasini ve sirketi buyutmeye ugrasir.

Bu sirketlerden bir yonetici ya da patron al, dunyadaki butun sirketler senin olsun butun paralari da sana verdik desen yine de durmazlar.

Acun kendi ozel jetinden inince arabaya binip terminale gittigi bi goruntu vardi.
Sagdaki soldaki diger jetlere bakip, su en iyisi su cok buyuk falan diye onlara hevesleniyor.
Ben onun kadar bakmiyorumdur sokaktaki luks arabalara.

Adama o ucaklari versen neden yolcu ucagini ozel ucak yapmiyorum der.
Onu versen neden filom olmasin der.
0
divit
(07.06.21)
çok büyük oyunları-planları çok ufak veya kişisel perspektiften (kaç ev araba alabilir gibi) bakarak göremezsiniz. tek bir plan-oyun da yok. iç içe geçmiş yüzlerce girift sistem birbirinin çarkını döndürüyor.

muhtemelen bu sistemin içinde zekası daha yüksek kişisel olrak harcayabileceği 10-50 milyon dolar civarında parasını alıp çıkan çok adam da vardır.

bu varlıklar ile ülkenin kalkınmasına çok daha faydalı işler yapılabileceğine katılıyorum. ancak gene sadece varlık da bunun için yeterli olmazdı. yanında gerekli kültürel algı ve bilgi olmadan bu varlıklar libya ya da arap coğrafyası gibi altın musluk olarak kalırdı. ve işin zor tarafı o kültür+bilgi bizde yok.
0
orpheus
(07.06.21)
Masaya bir kere oturunca kalkamıyorlar sanırım. Yani o noktaya gelene kadar o kadar çok bağlantı, kirli iş, hesap kitap işin içine giriyordur ki "ziyade olsun bana yetti" deyip çıksa hala oyunun içinde olanlar onu kendilerini sağlama almak için ortadan kaldırmak isterler.
Bu işleri bilerek yorum yapmıyorum. Scorsese izlemeyi severim.
0
Anthony McCarten
(07.06.21)
(5)

Podcast önerileri alabilir miyim?

Phoebe
Rutinlerimi kırma ihtiyacındayım bu aralar. Pozitif bilimler, hak temelli çalışmalar, edebiyat, sinema, arkeoloji, psikoloji, sosyoloji vb alanlarda öneriler şahane olur. Special thanks.
Rutinlerimi kırma ihtiyacındayım bu aralar. Pozitif bilimler, hak temelli çalışmalar, edebiyat, sinema, arkeoloji, psikoloji, sosyoloji vb alanlarda öneriler şahane olur. Special thanks.
0
Phoebe
(23.05.21)
Sinema ile ilgili Socrates Dergi ve Filmloverss'ın Sinema Var programını önerebilirim. Her programda davet ettikleri konukla, bir başlık seçip, o başlıkla ilgili sinema tarihinden 9 film belirleyip onlar hakkında konuşuyorlar.

open.spotify.com
0
(23.05.21)
11 dakika
adalet atlası
anksiyeteli müzik sohbetleri
anlatsam roman olur - edebiyat
anormal şartlar altında - can öz harun tekin
bau kadın hakları kulübü podcast
ben okurum - edebiyat
cam tavan - kadın
cinsel şiddetle mücadele derneği
damardan gerçekçiler - edebiyat
dekadraj - sinema
cazgır - caz müzik
derslik - film edebiyat
dip gürültüsü - müzik üzerine sohbetler
donum sende kalmış - kadın cinsellik
duyar kası - veganlık
edebi - evren soyuçok
edebiyat güncesi - sanat kritik
edebiyat kılavuzu
ekin i büyütmek - psikoloji sohbetleri
erkekler çiçektir - kadın
feminist mekanda cuma buluşmaları
gereksiz ayrıntılar müessesi - kadınlar hazırlıyor
günün ve güncelin edebiyatı
herkes için bisiklet podcast
kahverengi yol panoları - antropoloji arkeoloji
kendimiz için yapıyoruz - kadınlar hazırlıyor konuşuyor
khas yeni medya podcast
kıraathane podcast - edebiyat
kırkyama kadın dayanışması
klasik okumaları - ferit burak aydar
k nın sesi - edebiyat
linç yemeyecek kadar - genç kadınlar hazırlıyor sohbet vs
mental klitoris - toplumsal cinsiyet / cinsellik
mor masallar - masalların cinsiyet eşitliği olan yeni versiyonları
onbironsekiz - farklı insanlarla sohbet
other people's life - yine farklı insanlarla sohbet
yeni haller - özgür mumcu eray özer
perdede notalar - sinema
podacto - radyo tiyatrosu
pötikare - moda üzerine
şen dullar - full geyik iki kadın
şimdi ben diyecektim - iki kadın sanat popüler kültür konuşuyor
vulva - kadınlar cinsellik üzerine konuşuyor
yakın ilişkiler - psikoloji
yeni medya 451

zaten bilinen popüler olanların yanında biraz kıyıda köşede kalmış olanları yazdım
0
freebird5406_2
(23.05.21)
Yeditepe TKL - Edebiyat
0
black holes in the sky
(23.05.21)
medyascope bu konuda birebir. Çok çeşitli programlar var bünyesinde.
0
kojonotsuki
(23.05.21)
Anthony McCarten
(23.05.21)
(1)

Filmlerde kullanılan lensleri öğrenebileceğimiz bir site var mı?

asaf
35 mm, 85 mm vs?
35 mm, 85 mm vs?
0
asaf
(22.05.21)
shotdeck.com
Aradığınız film burada yer alıyorsa, görsele tıkladığınızda o sahnenin hangi tekniklerle çekildiğini açıklamada gösteriyor.
0
Anthony McCarten
(22.05.21)
(6)

gözü kapalı güvendiğiniz yayınevleri ve çevirmenler var mı? hangileri?

der meister
şu can sıkıcı "orijinal dilinde okumak zor geliyor ama türkçesini okurken hataları fark edebilecek kadar da biliyorum bu işi" dönemecindeki bir vatandaş olarak artık doğru dürüst roman okuyamaz hale geldim desem yeridir. çanlar kimin için çalıyor'u okuyayım dedim. harika bir roman olduğuna şüphem yo
şu can sıkıcı "orijinal dilinde okumak zor geliyor ama türkçesini okurken hataları fark edebilecek kadar da biliyorum bu işi" dönemecindeki bir vatandaş olarak artık doğru dürüst roman okuyamaz hale geldim desem yeridir. çanlar kimin için çalıyor'u okuyayım dedim. harika bir roman olduğuna şüphem yok, çeviri de fena değil ama koca paragraf virgülsüz gidiyor mesela. "şişeyi masaya bıraktı oturup arkasına yaslandı" gibi cümleler var. yanılmıyorsam bulabildiğim en kalburüstü yayınevi de buydu, yani alternatif yoktu bile. takdir edersiniz ki türkçeye çok çevrilmemiş, kült eser sayılmayan romanlarda seçenek çok daha az oluyor.

sizin bu açıdan çeviri-editörlük açısından çok başarılı bulduğunuz, hiç üzülmediğiniz yayınevleri ve çevirmenler var mı? varsa bir listesini yapsak da herkes mutlu olsa?
0
der meister
(18.05.21)
Hemingway'de maalesef seçme şansımız yok, Bilgi Kitabevi'nden okudunuz sanırım...

İş Kültür'ü oldukça başarılı bulurum ama Kırmızı ve Siyah çevirmeni Bertan Onaran biraz yapay hissettirmişti bana. Can Yayınları Nurullah Ataç çevirisini basmıştı, ondan birkaç sayfa okumama rağmen daha fazla keyif almıştım. Madame Bovary'nin bir kısmını da o çevirmişti gayet iyiydi.

Jack London deyince Levent Cinemre'den şaşmam mesela. Dipnotlarla metni destekliyor.

Roza Hakmen harikadır Fransızca için. Rusça için Nihal Yalaza Taluy. (Yanlış yazmadım umarım.)

Klasik olacak ve muhtemelen benzer cevaplar gelecek ama İş Kültür, Can, İletişim'e bakıyorum önce. Sonra çevirmen özelinde gidiyorum. Editörleri gayet titiz iş yapıyor.

Klasikler dışında ise kesinlikle YKY güzel işler yapıyor. Hem çevirmenlik hem editörlük anlamında. Jaguar Kitap daha butik bir yayınevi olmasına rağmen onun kitaplarından da keyif aldığımı söyleyebilirim.

Ayrıntı'dan roman okumadım ama kurgu dışı kitaplarında güzel çevirileri vardı ve büyük hatalara rastladığımı hatırlamıyorum. Onlar da güzel kurmacalar basıyor.
0
black holes in the sky
(18.05.21)
sözlük, kitapyurdu, 1000kitap, gugıl kitap inceleyerek kanaate varıyoruz.

hemingwayin yaşlı adam ve deniz'inde çeviri hatası olduğunu twitterda birisi duyurmuştu açıktan, bilgi yayınevi de düzelticez diye tivit attı
0
comp
(18.05.21)
İş Kültür’ün genel olarak çok övüldüğünü ve güzel kitapları bastıklarını biliyorum ama okuduğum birkaç kitapta çok fazla yazım hatasına denk gelmiştim. Buna örnek olarak en çok aklımda kalan iki kitap da Genç Werther’in Acıları ile Kırmızı ve Siyah. İkisini de yazım hatalarına sinir ola ola okuyup zar zor bitirmiştim. Çevirmenin iyi olduğunu bilsem de özellikle alternatifi olan klasikleri İş Kültür’den almıyorum artık bu yüzden.

En son Roza Hakman çevirisiyle Cennet’in Doğusu’nu okudum Sel Yayınları’ndan. Çeviriyi çok beğendim ama onda da 3-4 kez de olsa çok bariz hatalar gördüm. Mesela metinde yanlış karakterin isminin yazıldığını ilk kez bu kitapta gördüm. Yine de genel olarak Sel’i seviyorum çünkü Steinbeck çevirilerini seviyorum.

Doğan Kitap sayesinde Murakami okuyabildiğimiz için seviyor gibiyim aslında DK’yi ama bazı kitaplarının direkt Japonca’dan değil de farklı dillerden çevirinin çevirisi olarak basılması sinirimi bozmuyor değil.

İmge, Kırmızı Kedi ve Metis’ten son zamanlarda çok kitap okumadım. Çevirilerini ya da kitaplardaki Türkçe kullanımlarını çok hatırlamıyorum bu yüzden. Bilgi’den de son zamanlarda sadece Hemingway okudum sadece ve çok da keyif almadım okurken.

Büyük yayınevlerinden geriye kalan Can, Yky, Ayrıntı ve İletişim en sevdiklerim. Bu dörtlüden okuyup da memnun kalmadığım kitap hiç olmadı şimdiye kadar. Ayrıntı’da bazen zorlayanlar oluyor gerçi ama yayınevini seviyorum genel olarak.

Tercih şansım varsa önce büyük yayınevlerindeki çevirmenlere bakıyorum. Mesela Ergin Altay, Nihal Yalaza Taluy gibi iyi çevirmenlerin aynı kitap için çevirileri varsa İş Kültür’ü eleyip Can ya da İletişim’den artık hangisine daha sıcak bakarsam onu alıyorum.
0
ms brownstone
(18.05.21)
Yayınevi bağımsız ben genellikle çevirmenin biyografisini okuyorum. Okuduğu okul genellikle genel anlamda bi fikir veriyor; robert kolej mezunları üzmüyor mesela.
0
a7x
(18.05.21)
Yayinevini bilemiyorum ama Hüseyin Can Erkin çevirilerini çok severim. Hüseyin hocanın adını gördüğümde rahatliyorum bildiğiniz.

Japonca bilmiyorum, aynı kitapları baska cevirmenden de okumadım ama bende bıraktığı his bu.
0
dre mithatoğlu
(18.05.21)
Yayınevi değil de bazı çevirmenleri gözüm kapalı alırım. Hepsi aklımda değil ancak Begüm Kovulmaz mesela böyle.
0
Anthony McCarten
(18.05.21)
(16)

140journos cehape zihniyeti videosu ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Mossy
Sb
Sb
0
Mossy
(18.05.21)
Bu grup bir süredir tahminen ücret karşılığı bir nevi reklam videoları çekiyor. Ali Babacan reklamından beri izlemiyorum videolarını. O yüzden bunu da izlemek istemiyorum. Video ile ilgili düşüncem bu.
0
prole
(18.05.21)
bayağıdır boş videolar çekiyor pek izlemiyorum. bi bakayım diyorum bakıyorum yine boş herehörö videosu kapatıyorum. bu da öyleydi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.21)
bombos parti propagandasi izlemeye tenezzul etmedim. 140 journos un kurt milliyetcisi tavirlari da hosuma gitmiyor,
0
charlotte blanc
(18.05.21)
ben iyi buldum ama sipariş üzerine çekildiği belli.
0
noxell
(18.05.21)
başarılı buluyorum. kürt de olsa liberal de olsa söz veriyor ve dertleri ne dinleyip seyirciye aktarıyor.

biri ali babacan'ı çektiği için beğenmemiş, diğeri kürt propagandası diyor. bir kanalın/yayıncının başarılı olduğunun göstergesi budur zaten.

ayrıca para verip çektirilse daha güzel bir şey çıkabilirdi ortaya. bence bu çok iyi bir bölüm olmamış her ne kadar fikri başarılı bulsam da.
0
bohr atom modeli
(18.05.21)
Bunların videolarına 30 saniyeden daha uzun süre tahammül edemiyorum. Edenleri tebrik ederim.
0
zoghurt
(18.05.21)
tamamını izledim. Sözde parasız yapıyoruz diyorlar ama o partilerden almıyor olsalar bile başka bir kaynakları destekleri var herhalde. Araştırmadım.

Video konusuna gelince, beni korkuttu. Sanki Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığına aday olacak da onu parlatmaya çalışıyorlar gibi geldi. Tam propaganda videosu da değil ama son zamanlardaki söylentiler üzerine bu video gelince, bilemiyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.05.21)
ilgili video sipariş videosu değil. reklam videoları var ama bu onlardan değil.

diğer siyasi videolara göre bi tık daha sönüktü. daha çok chp'nin dönüşümü anlatılmıştı. gelecek vizyonu ya anlatılmadı ya da komple gelecek vizyonu yok bilemiyorum
0
avatar is back
(18.05.21)
Sıkıcı olduğunu düşünüyorum
0
anladespina
(18.05.21)
İyi para kazandıklarını düşünüyorum, belki fonlanıyorlardır :) İlk başta gayet herkesin merak ettiği Basic konular ile çektiler müşteriyi şimdi pompalıyorlar para ile içerikleri bence . Bu arada bu iş gayet normal, sonuç olarak ajanslar, para kazancaklar tabi. Ama çok hızlı ve sert girdiler, eski popüleritesi kalmayacak kısa bir süre sonra.
0
paramolacak
(18.05.21)
Son birkaç videoları bana ilk kez oy kullanacak, muhafazakar ailesinden "siz bilmezsiniz. Zamanında neler çektik." Laflarını dinleyen gençlere yönelik gibi bir izlenim ediniyorum.
0
chavezding
(18.05.21)
@nhk ni youkosu Bana da KK başkanlığa adaylığını koyacağı için yavaş yavaş propaganda yapılmaya başlanıyor gibi geldi. Umarım böyle değildir.
0
🌸Mossy
(18.05.21)
İzlemedim. Bu kanalın son yaptığı videoların kalitesi yerlerde.
0
potsdamer
(18.05.21)
tamamını izledim. eğer bir parti sipariş edip çektirdiyse bu videoyu o parti kesinlikle AKP.
ben izleyince CHP'nin kötü özellikleri öne çıkarılmış gibi hissettim alttan altta
0
ishak77
(18.05.21)
CHP artik vakiflastirilmali ya kabak tadi verdi, klon degil sifirdan bir muhalefet kurulmasi lazim basina da insanlari surukleyebilecek alfa biri lazim. Yoksa bu duzen boyle devam eder.

Liderlik ogretilebilecek birsey degil, sende ya vardir ya da yoktur. Varsa iyilestirirsin, yoksa bosa kurek ceker durursun.
0
cooperr
(18.05.21)
Arap Emrah saçmalığından sonra izlemeyi bıraktım. Bu videoyla ilgili izlemediğim halde düşüncem "zaten tahmin ettiğim şeyleri göstermiştir" şeklinde.
0
Anthony McCarten
(19.05.21)
(10)

Saç beyazlamasının stresle direkt ilişkisi var mı?

rojhat
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 4
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 40'lı yaşlardaki fotoğraflarına bakıyorum onda da saçları simsiyah. Benim yanlardaki beyazlama çoğalmaya başladı bile, bu stresten mi?
0
rojhat
(10.05.21)
Var.
0
j r r tolkien hayrani
(10.05.21)
Var. 26 yaşımdayım ve aynı anlattığın gibi biriyim. Çocukluğumdan beri depresyondayım sanki. Saçlarımda beyazlar çıkmaya başladı son 1 2 yılda. Ki en mutsuz olduğum dönem hayatım boyu. Azıcıklar ama varlar :(
0
Mossy
(10.05.21)
bence evet. bi dönem çok stresli bi işte çalışırken aniden beyazlar doldu yanlarda. işten ayrıldım, üzerinden 10 sene geçti. hala aynı beyazlar duruyor. artmadı.
0
sttc
(10.05.21)
Bence var. Babam hastaneye yatmadan bir gün önce çekilmiş fotoğrafım var saçlarım simsiyah, babam yatıştan 13 gün sonra vefat ettiğinde saçlarım nine gibi beyazdı. Hala da öyle.

Büyük amcam gençken trafik kazasında vefat ettiğinde babaannemin saçları bir gecede beyazlamış. Bu gerçek.
0
suicides underground
(10.05.21)
Var.
0
hayirsiz
(10.05.21)
Var. Bilimsel bir kitapta okumustum, asiri ve ani stres bilmem ne hormonunu etkileyerek pigmentleri olduruyormus. "Saclari bir gecede beyazladi" efsanesi gercek olabiliyormus yani.

Ne hormonu oldugunu simdi hatirlayamayacagim, zaten lise biyolojide de cok zor ezberlemistim bu hormon isimleri ve gorevlerini :(
0
invictae
(10.05.21)
Arabesk diye film vardı bilenler bilir, Şener Şen ile Müjde Ar başrollerdeydi. Leyla ile Mecnun'un fena halde sulandırılmış haliydi konu olarak. Orada da mesela Şener Şen'in saçları 1 gecede bembeyaz olmuştu ki bunun çok örnekleri de var. Doğan Cüceloğlu'nun saçları 6 ayda bembeyaz olmuş mesela üzüntüden. Var yani.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Maalesef var. Beraber çalıştığımız bir arkadaşım, babasının kanser olduğunu öğrenince bir hafta geçmeden saçında hiç olmayan beyazlar çıktı.

Aklıma bir örnek daha geldi, geçmişte Tacikistan'dan gelmiş biriyle çalışmıştım. Adam gençlik fotoğraflarını göstermiş arkasından da iç savaşın ardından çekilen pasaport fotoğrafını göstermişti, arada sadece birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen saçları bembeyaz hale gelmiş. İç savaş sırasında bayağı bir yakınını kaybetmiş.

Yani çok sıkmayın kendinizi stres bayağı kötü etkiliyor insanı.
0
Anthony McCarten
(11.05.21)
Venim yaşım 36 %70 beyaz. 24 yaşımdan sonra hızla beyazladı. Bence hem hemde stres etkili. Ayrıca saç boyaları bilhassa saç rengini açma işlemi süreci hızlandırıyor. Sadece beyazlarım var diye 15-20 tane beyaz için boyatmayın. Yaşadığımız üzücü olaylar neticesinde vücudumuz tepki veriyor bu kişiden kişiye değişebilir kimisi egzama, saç kıran, saç beyazlaması, kanser, bel ağrısı aklınıza gelebilecek bütün hastalıkların anası üzüntü diyebilirim
0
rapisa
(13.05.21)
Hem stres hemde genetik etkili yazacaktım yanlış olmuş
0
rapisa
(13.05.21)
(6)

Otomotiv tasarımında yaygın kullanılan yazımlar nelerdir_

Anthony McCarten
Autodesk Alias ve Rhino'nun kullanıldığını biliyorum. Başka bildiğiniz yazılım var mı?
Autodesk Alias ve Rhino'nun kullanıldığını biliyorum. Başka bildiğiniz yazılım var mı?
0
Anthony McCarten
(08.05.21)
Erva
(08.05.21)
catia?
0
exlibris
(08.05.21)
10 yıl otomotivde çalıştım, Alias ve Rhino'yu ilk kez duydum. Aracın dış tasarımı için mi Alias ve Rhino?


Dış tasarımı bilmiyorum ama diğer tüm alt parçalar için:
Ford -> Catia
Fiat -> NX
Mercedes -> Catia (NX'e geçecekti bunlar da geçmiş olabilirler)
PSA Grubu -> Catia
VW Grubu -> Catia
BMW -> Catia
Jaguar Land Rover -> Catia

edit: hatta dış panel parçaların da dataları Catia ve NX'te hazırlanıyor ama o 'studio design' denilen tasarım nerde yapılıyor onu bilmiyorum.
0
himmet dayi
(08.05.21)
Otomotiv tasarımı gibi genel bir tasarımdan bahsetmek zor. Otomobilin motorunu SolidWorks'te tasarlayabilirsin. Motoru tasarlamak için herhangi bir 3 boyutlu CAD programı yeterli olur. Bunlar da zaten SolidWorks, CATIA, Creo, NX, Autodesk Inventor gibi popüler programlar. Yüzey modellemeden bahsediyorsanız üstteki programlardan bazıları diğerlerine göre daha avantajlı olabilir.
0
dissendium
(08.05.21)
catia +1
0
kanlakarisikyagmur
(08.05.21)
@Hmmet dayı, sektörde değilim, daniel simon'un tasarımlarını Alias'ta yaptığını gördüm. MMekanik parçalar için kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum. www.behance.net

Sorma sebebim hobi olarak çizimlerimi modelleyeceğim bir yazılım bulmak. Blender'da yapıyorum ama bu iş için hazırlanmış bir yazılımda daha iyi olur diye düşünüyorum.

@dissendium evet yüzey modelleme diye ararsam işimi görecek programı bulacağım sanırım.
0
🌸Anthony McCarten
(09.05.21)
(1)

kitaplık ışıklandırma

deartheodosia
kitaplarımın olduğu oda çok karanlık, gün içinde de fazla ışık almıyor. rafları ışıklandırmak istiyorum, spot çok hoşuma gidiyor fakat bu dönemde (covid vs) tadilat olmaz haliyle. kendi kendime nasıl bir ışıklandırma yapabilirim, raflara yerleştirebileceğim ya da yapıştırabileceğim (?), tehlike de o
kitaplarımın olduğu oda çok karanlık, gün içinde de fazla ışık almıyor. rafları ışıklandırmak istiyorum, spot çok hoşuma gidiyor fakat bu dönemde (covid vs) tadilat olmaz haliyle. kendi kendime nasıl bir ışıklandırma yapabilirim, raflara yerleştirebileceğim ya da yapıştırabileceğim (?), tehlike de oluşturmayan mini ışıklar var mıdır? fikriniz var mı?
0
deartheodosia
(02.05.21)
Anthony McCarten
(02.05.21)
(14)

yarın yokmuscasina yasamak

buenosdias
atiyorum. isi gucu biraktiniz. ailenin yanında yasadiniz. gayet minimal bir hayatiniz var ve kimseyi takmiyorsunuz. 20-30-40 derken 50 oldunuz. anne, baba oldu. ev size kaldi. hala ayni hayat.herkesin korktugu kadar kötü bir durum mu bu gelecek?not öyle degilim ama neden bu kadar korkunc geldigini a
atiyorum. isi gucu biraktiniz. ailenin yanında yasadiniz. gayet minimal bir hayatiniz var ve kimseyi takmiyorsunuz. 20-30-40 derken 50 oldunuz. anne, baba oldu. ev size kaldi. hala ayni hayat.

herkesin korktugu kadar kötü bir durum mu bu gelecek?

not öyle degilim ama neden bu kadar korkunc geldigini anlamiyorum.
0
buenosdias
(24.04.21)
Ailenin yanında yaşamak çok zor. Ne kadar uyumlu bir aile de olsan anne ve baba her zaman içgüdülerine sahip olacaklar. Sana karışacak, hayatına karışacak. Niyet kötü değil ama atıyorum, hafta sonları sarhoş olmak istiyorsun, sana içme diyecekler. Biriyle sevişmek isteyeceksin eve getiremeyeceksin. Duştan sonra tüm gün bornozla dolaşamayacaksın... Falan filan. Bunlar olmazsa olmaz şeyler olmayabilir senin için ama bunları yapamamak adına kalkıştığın şeyin bir anlamı olmalı. Anne baba yardıma muhtaçtır ayrılmıyorsundur kabül ama ideal minimal hayat düzeninde yalnızlık vardır.
0
Jux
(24.04.21)
hiçbir şey yapmadan yaşlanana kadar ailenle birlikte ot gibi yaşamak kabul edilebilir bir şey mi? öl daha iyi. okurken hafif bi kafamda canlandı, direk bunaldım.
0
isveperver
(24.04.21)
sağlıklı bir durum değil çünkü insanların bireyleşmeye, kendi hayatlarını kurmaya ihtiyacı var. anne baba yanında yaşayan adamın kendi hayatı yok ki. ne özel hayatı olabilir yani bu adamın. en kötü işi bile yapsam kendi hayatımı kurduğum sürece o bana tatlı gelir zaten.
0
roket adam
(24.04.21)
Bu hayattan nasıl keyif aldığımızla alakalı bence.

Ağız birliği edip “aile yanında yaşamak kötüdür” denmesi bana da saçma geliyor. “Üniversite mezunu olmamak vizyonsuzluktur.” “Vegan beslenmemek saçmalıktır.” gibi gereksiz genelleme içeren bir cümle. Ben tercih etmezdim. Zaten hali hazırda ailemden ayrı, yalnız yaşıyorum ve mutluyum. Ama bunu böyle olması gerektiği için değil, kendim bu şekilde mutlu olduğum için yaptım.

Neden böyle düşündüğüme gelirsek, bireyin hem özgür hem de sorumluluk sahibi olabildiği bir form. Aile evinde de bulaşık yıkar, arada yemek yaparsın ama mesela kendi evinde tuvaleti de temizlersin, akan buzdolabının artıklarını da. Eve usta çağırmak da senin görevin, mutfakta ne bitmiş, ne lazım bunlara hakim olmak da. Kendi ayaklarının üzerinde durmanın yanı sıra birçok özgürlüğü de sayabiliriz ayrıca.

Bir de aile evinde insanın anksiyetesi, panik atakları tetikleniyor. En büyük nedenlerden biri de budur bence.
0
ruhen hastayim ben
(24.04.21)
Sıfır cinsellik diyorsun?
0
rewlack
(24.04.21)
ya aslında sıfır cinsellik yada depresif bir. hayat demiyorum. kendi çapında gene mutlu olacaksın. imkan dahilinde gene dışarı çıkıp eğleneceksin, seks falan yapacaksın; ama iş, evlilik ve yaşlılığı umursamayacaksın.
0
🌸buenosdias
(24.04.21)
Mecburiyetten degil de ailenizle beraber vakit gecirmeyi sevdiginiz icin onlarla yasanacaksa super bisey bence

eve kız atayım, partileyeyim, arkadaşlarla cigara içelim gibi hevesleriniz bittiyse ve ev yeterince buyukse tabii.

Anne baba ölürse de yeni yaşama alışılacak bir şekilde.
0
Bikit
(24.04.21)
ailemi çok severim ama ben 50 yaşına kadar ailemle yaşayacaksam niye yaşıyorum ki. ha ailem yardıma muhtaç olursa her şeyi bırakıp yanlarına giderim, ya da onları yanıma alırım ama bunun dışında manasız buluyorum. hem işi gücü niye bırakıyorsun ki, başkasının eline bakmak genç yaşında sorun yaratmayacak mı?

kendi isteğiyle çalışmayıp 30-40 yaşında ailesinin eline bakan bir insan bence amipten farksızdır. kendi başımın çaresine bakabilmek için yaptığım alakasız işleri saysam şuradan biri çıkıp burs verir öyle diyeyim sana.
0
bohr atom modeli
(24.04.21)
"imkan dahilinde gene dışarı çıkıp eğleneceksin, seks falan yapacaksın; ama iş, evlilik ve yaşlılığı umursamayacaksın"

Kendi evinde istediğin zaman istediğin gibi yapmak varken bunları niye dışarıda yapmakla uğraşayım ki? Evlilik, yaşlılık, işle aile yanında yaşamanın ne alakası var? Aile ile yaşıyım yemeğimi onlar yapsın babam harçlık versin ben 15 yaşında gibi takılayım sıfır sorumluluk diyorsun sanırım. Eh tabii, düşününce kulağa rahat geliyor, ekmek elden su gölden. Sokakta açlıktan öleceğime hapse girerim en azından yemek su bedava demek gibi bişey sanırım.
0
Jux
(24.04.21)
imkan dahilinde eğlenmek ne be :D
"eheheh abi bu kadar imkanımız vardı kusura bakma" gibi.

bir de anne baba öldü, ev bana kaldı düşüncesi de çok ürkütücü ve kırıcı geliyor. nasılsa ölecek bunlar dediğin ev arkadaşlarıyla yaşamak.. : /
bir de yaşlıyla kalmak çok zor değil mi ya? hastalığı var, bakımı var. annen horlar, baban gürültülü gürültülü işer falan :D hahaha.

bu hayat kimsenin hayali değildir dostum. emin ol.
0
rewlack
(24.04.21)
30+ yaşında olup da imkanı olduğu halde çalışmayan, ailesiyle yaşayan biriyle karşılaştığımda "sorunu ne acaba" diye düşünürüm.
İmkan dahilinde eğlenirken tanıştığın ve hoşlandığın bir karşı cinse, "40 yaşındayım ve ailemin evinde kalıyorum" dediğini hayal et bir. Sence bu kötü bir durum değil mi?
0
Anthony McCarten
(24.04.21)
şey değil mi bu ya, asalak? parazit yaşam formu?
böyle asalağa saygı duyulmaz, hadi kimseyi takmıyormuş ama kendine saygı duyabiliyor mu?
0
pati
(24.04.21)
ailemle yaşamak istemem.

babanız da "ben de kimseye bakmak istemiyorum" derse ne olacak?

not: neden sadece kendi cevabınızı tikliyorsunuz sdkfad
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(26.04.21)
10 tane kedi sahibi, vegan, ateist, komunist, feminist, mor sacli, ekocevreci bir sjw'ye donusme ihtimalin epey yuksek.
0
baldur2
(26.04.21)
(6)

Sürekli gürültü çıkaran insanlar

wild honey suckle
Ya öğrenci yurdunda ya da arkadaşla kalırken ya da beraber vakit geçirmek zorunda kaldığınız insanlarda arada aşırı gürültü çıkaran insanlara rastladınız mı hiç? Kapı açıp kapatması, bardağı masaya bırakması yahu yürümesi bile gürültü oluyor bazı insanların. Nasıl fark etmiyorlar aşırı gürültücü old
Ya öğrenci yurdunda ya da arkadaşla kalırken ya da beraber vakit geçirmek zorunda kaldığınız insanlarda arada aşırı gürültü çıkaran insanlara rastladınız mı hiç? Kapı açıp kapatması, bardağı masaya bırakması yahu yürümesi bile gürültü oluyor bazı insanların. Nasıl fark etmiyorlar aşırı gürültücü olduklarını? Ya da bu bir koordinasyon bozukluğu falan mı? Bam diye kapı kapatmak mesela onları nasıl rahatsız etmiyor?

Bir insan çıplak ayak yürürken nasıl güm güm topuklarını yere vurabilir?
0
wild honey suckle
(20.04.21)
Kimi farkina varmiyor, abi sessiz ol biraz deyince farkina variyor, bence bu da onemli. Anlamayanlar hatta rahatsiz ettigini soylediginiz icin bunu hakaret olanlar kabul edenler asil sorun. Cehalet onlardaki de
0
howfaristhesky
(20.04.21)
Bazıları kısaca öküz oluyor.
0
pispinti
(20.04.21)
Hic eksik olmadi hayatimdan maalesef :) Nereye gitsem hep varlar. Ama ben ailemden aliskanlik evde cit cikmaz. Oyle yetistim yani :) Babam TVyi kendisini bildim bileli max ses 3te izler :) Belki de bizdeki sorun bu.. Gurultulu bi sekilde mi yetisseydik bilemedim :) Cunku etrafta cok fazla var bu okuzlerden, kacamiyor insan.
0
e mice
(20.04.21)
Eski ev arkadaşımın ışığı yakmak için anahtarı açması bile acayip gürültü çıkarıyordu. Bazıları bunu istesen yapamayacağın düzeyde beceriyor. Anlayamıyorum.
0
Anthony McCarten
(20.04.21)
Çünkü öyle alışmışlar onlara göre normali o.

Ben mesela normal bir insanım bana göre gayet insani seviyelerde yaşarım, ama eski ev arkadaşlarımdan biri çok hassastı, gece yatakta sağdan sola dönsem bile ertesi gün şikayet ederdi gece çok gürültülü uyuyorsun diye.

Herkesin normali kendine göre.
0
zikardo
(21.04.21)
Farkında değilse öyle alışmıştır, uyarmana rağmen devam ediyorsa hödüğün tekidir.

Askerde kapıyı sürekli gta'daki gibi pat diye açan bir öküz vardı mesela, defalarca söylememe rağmen düzelmedi, bir iki dikkat eder gibi oldu sonra yine aynı. Çok uzun süre aynı ortamda barınmak mümkün değil sen de onun gibi değilsen.
0
chicha_v2
(21.04.21)
(6)

Basik arac riskli mi?

thesomberlain
Merhaba arkadaslar yere normalden 1cm daha basik bir arac var, yani cakal kasa sahin kadar degil ama alacak arkadasa sahibi 1cm presledik demis. Oyle deniyormus jargonda bunun bir riski olur mu sizce? 1cm onemsenmesi gereken bir rakam midir?
Merhaba arkadaslar yere normalden 1cm daha basik bir arac var, yani cakal kasa sahin kadar degil ama alacak arkadasa sahibi 1cm presledik demis. Oyle deniyormus jargonda bunun bir riski olur mu sizce? 1cm onemsenmesi gereken bir rakam midir?
0
thesomberlain
(20.04.21)
press yapmak sağlıklı değil. onun yerine spor yay alıp takmak daha iyi.
0
false pretension
(20.04.21)
Burada bahsedilmiş: www.mazdagaraj.com
0
prole
(20.04.21)
büyük ihtimalle aracın güvenliğini riske atacak, ve yürüyen aksamın beklenmedik arızalar vermesine yol açabilecek bir işlem.
arkadaşın dediği gibi nasıl yapıldığı da önemli. bir an evvel orijinal helezon ve şoklarla değiştirilmesi güvenlik ve dayanıklılık açısından faydalı olur.
0
gkhncnzdgn
(20.04.21)
pres çok sıkıntı, orjinal yayını bulamazsan bulaşma. bu arada kimse 1 cm basmaz, bende 3 cm orjinal spor yay var bu işin minimumu 2,5 civarıdır.
0
garavel
(20.04.21)
Basık araç demek sağı soluyla oynanmış demek, bu bilince sahip kullanıcıdan asla araç almam. Her türlü sorun çıkarabilir.
0
mirty
(20.04.21)
Araçlarını basan birkaç kişiyi tanıyorum. Arabalarını çalmış gibi kullanıyorlar. Basıklıktan dolayı bir problem olmasa da deli gibi kullanmaktan dolayı başta gözünüze çarpmayacak ancak sonradan iş açacak bir arızası olabilir. (İkiye bölünmüş aracı fark edemeyen eksperlerin olduğu bir memlekette)
0
Anthony McCarten
(20.04.21)
(3)

Şu fotoğrafın odak uzaklığını nasıl anlarız?

Anthony McCarten
Merhaba, şu fotoğrafın kaç mm focal length (odak uzaklığı) kullanılarak çekildiğini anlamanın bir yolu var mıdır?Foto: https://www.flickr.com/photos/143016940@N02/27392676835/in/dateposted/NOT: Blender'da sahnenin aynısını modellemeye çalışıyorum. Kamera ayarları için sordum. Blender için farklı bir
Merhaba, şu fotoğrafın kaç mm focal length (odak uzaklığı) kullanılarak çekildiğini anlamanın bir yolu var mıdır?

Foto: www.flickr.com

NOT: Blender'da sahnenin aynısını modellemeye çalışıyorum. Kamera ayarları için sordum. Blender için farklı bir eklenti varsa onu da söyleyebilirsiniz.
0
Anthony McCarten
(18.04.21)
inspect'den indirip apple photos'dan baktim; ama maalesef exiff bilgileri sifirlanmis.


windows'dan denemek isteyenler icin tam linki:
live.staticflickr.com
0
buenosdias
(18.04.21)
exiff bilgilerinde ben de göremedim.
0
🌸Anthony McCarten
(18.04.21)
ricoh gr tagi var, ricohlarda 28mm lens var oda takribi 35mm tekabül ediyor
0
astronom bey
(18.04.21)
(4)

Ahmet kaya' nın hicaz makamındaki bir parçası

ciagra
Az önce bağlamada çalıyordum bu şarkıyı ve şu an adını unuttum kafayı yemek üzereyim, bulamıyorum hangi şarkı olduğunu. Hicaz makamında bir parçaydı. Allahını seven üstüme hicaz makamındaki Ahmet Kaya şarkılarını atsın.
Az önce bağlamada çalıyordum bu şarkıyı ve şu an adını unuttum kafayı yemek üzereyim, bulamıyorum hangi şarkı olduğunu. Hicaz makamında bir parçaydı. Allahını seven üstüme hicaz makamındaki Ahmet Kaya şarkılarını atsın.
0
ciagra
(13.04.21)
Kum gibi?
0
Anthony McCarten
(14.04.21)
Maalesef bunlar değildi :(, ama yine de teşekkürler.
0
🌸ciagra
(14.04.21)
Ada sahillerinde bekliyorum
0
otopsicocugu
(14.04.21)
Ada Sahillerinde Bekliyorum Hicaz makamında ,sofyan ritime sahip türküdür.
0
otopsicocugu
(14.04.21)
(2)

freelance grafik tasarımcı

duyurukullanıcısı
elimde düşük çözünürlüklü fotolar var eski kitaplardan bir kaç logo, grafik vs bunları vektörel çizimlere dönüştürmek istesem fotoyu versem grafik tasarımcı ne kadar ister saatine?bunun bir alt limiti var mıdır? örnek ekte.
elimde düşük çözünürlüklü fotolar var eski kitaplardan bir kaç logo, grafik vs bunları vektörel çizimlere dönüştürmek istesem fotoyu versem grafik tasarımcı ne kadar ister saatine?

bunun bir alt limiti var mıdır? örnek ekte.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.21)
bionluk.com'da bu işleri yapan freelancerlar var oradan bakabilirsiniz.
0
Anthony McCarten
(11.04.21)
Başlık var freelance çalışan sözlük yazarları diye. Orada epey bir grafik tasarımcı var. Oradan iletişime geçin.
0
ykyt
(11.04.21)
(7)

Çizim yapmak için tablet.

kisa
Merhabalar,10-14 yaş arası çocuk için tablette çizim yapması için cihaz arıyorum.Mantıklı bir tablet ve kalem önerebilir misiniz?
Merhabalar,
10-14 yaş arası çocuk için tablette çizim yapması için cihaz arıyorum.

Mantıklı bir tablet ve kalem önerebilir misiniz?
0
kisa
(11.04.21)
10-14 yaş çizim için bilinçli bir yaş aralığı o yüzden uyduruk bir şey yerine biraz masraflı fakat ipad ve apple pencil almak iyi olur, uzun yıllar hem öğrenir hem kullanır

fakat tablet almadan önce temel karakalem çizim eğitimi almasında fayda var, tableti aldıktan sonra bu temel eğitim gözardı edilir o heyecanla, dijital çizimde de temel önemli
0
freebird5406_2
(11.04.21)
Wacom kaliteli ancak pahalı. Xp-Pen veya Huion marka tabletleri tavsiye ederim. İki markayı da kullandım f/p ürünleri diyebilirim.

Kullandığım tablet bu: www.hepsiburada.com
0
Anthony McCarten
(11.04.21)
@anthony anladığım kadarıyla bu bir arabirim, görüntü yine bilgisayarda oluşuyor? Yani yine bilgisayar ve yazılım gerekecek
@feeebird, hangi model iPad ve kalem önerirsiniz?

Teşekkür ederim yorumlarınız için
0
🌸kisa
(11.04.21)
Evet bilgisayara bağlamanız gerekiyor. Eğer o şekilde kullanılmayacaksa Wacon Cintiq veya Ipad ve kalem gerekiyor.
0
Anthony McCarten
(11.04.21)
Şu an apple store'da satılan en düşük model ipad kalem desteklemekte.

En düşük model ipad ipad yazan (air, mini, pro yazmayan)

Huawei'nin de kalemli bir tableti vardı geçtiğimiz yıllarda.

Bütçe çok düşük ise general mobile e-tab 5 (okullarda dağıtılan) modelinin kırılmış versiyonu (uygulama yüklenebilir hali) de iş görecektir (ikinci el sitelerine bakmak lazım tabi)

Yazılım olarak ipad da android de autodesk sketchbook (ücretsiz) gayet yeterli bir çizim programı.
0
hedep
(11.04.21)
VierwSonic Woodpad 7 başlangıç seviyesi için ideal çözüm olacaktır. Kendime online eğitimler için almıştım, bir baktım 11 yaşındaki oğlum kullanmaya başlamış.
0
hknzrdm
(11.04.21)
8. Nesil ipad 128gb 4000 lira civarı

Apple pencil 700 lira pencil 2 1000 lira

Kalemler arasında çok fark yok
0
freebird5406_2
(11.04.21)
(9)

Göbeği eritememek

kablelvuku
Yaklaşık 3 aydır diyet ve spora gitmekteyiz. Haftanın üç günü pt olacak şekilde bir kardiyo bir kas olarak çalışmaktayız. Diyette ise instagramdaki "nasıl fit kalınır" sayfaları gibi müthiş bir diyet uygulamasak da makarna, tatlı, abur cubur vb büyük kalorileri hayatımızdan çıkarttık. Kalori takibi
Yaklaşık 3 aydır diyet ve spora gitmekteyiz. Haftanın üç günü pt olacak şekilde bir kardiyo bir kas olarak çalışmaktayız.

Diyette ise instagramdaki "nasıl fit kalınır" sayfaları gibi müthiş bir diyet uygulamasak da makarna, tatlı, abur cubur vb büyük kalorileri hayatımızdan çıkarttık. Kalori takibi yaparak besinlerimizi alıyoruz.

Başlangıçtan bugüne yaklaşık 3 kilo verdik ve göbek bölgesinden 8 cm inceldik. 2. ölçümde ise neredeyse hiç incelme yoktu.(ölçümler birer ay arayla yapıldı)

Genel olarak gidişat güzel fakat bu göbek bölgesinden özellikle memnun değiliz.

Bölgesel zayıflama yalan eyvallah da, haftada bir cheat day de mi yapmayalım? Ölümüne mekik mi kasalım? Ulan bu göbek ne zaman incelecek?
0
kablelvuku
(10.04.21)
hayatımda hiç göbeğim yada aşırı kilom olmadı.
hiç diyet yapma ihtiyacı duymadım.
konuya çok uzağım ama mantıken yağlar vucudun yedek enerji deposu değilmi ?
kalori alımını çok azalttığınızda hiç spor yapmasanız dahi beden yağ hücrelerini yakmak zorunda kalmayacakmı ?
günde 1 öğün yiyin, onuda az yiyin, teoride beden yağları yakacak eninde sonunda.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.04.21)
kalori hesabı yapıyor musunuz? makrolar ne kadar çıkıyor ve hangilerini çok tüketiyorsunuz?
0
evimin paspasi
(10.04.21)
LCHF if birleşimi işe yarayabilir. Kalori tabi az olacak
0
KaraSakall
(10.04.21)
Kalori takibini drop şeklinde yapıyor musunuz? Atıyorum 80 kiloyken 2000 kalori alınıyorsa 75 kiloya düşünce 1500 gibi
0
olaylar olaylar
(10.04.21)
20 yılda yaptığın göbeği 20 haftada yok edemiyorum diye mi hayıflanıyorsun? Bu yaptığın haksızlık değil mi?
Birazcık sabırlı olsan?
0
Mirket
(11.04.21)
göbek zor bende 4. ayda başlamıştı normalleşme
0
duyurukullanıcısı
(11.04.21)
daha önce göbek sıfırlamış biri olarak koşu/uzun yürüyüş diyorum. çok etkili.
0
tabudeviren
(11.04.21)
Skinny fat bir insanken dümdüz bir karna sahip oldum. Mekik, plank vb. hareketler bir işe yaramıyor onu diyeyim. Yağ, şeker, un mecbur kalmadıkça tüketmeyin.
Benim göbeği yok eden aç karına koşu ve haftada iki kez yaptğım (aç karına değil tabii) dağ yürüyüşleri olmuştu. Yollardan değil de kayaların üzerinden zorlana zorlana gitmiştim. Pandemide fırsatınız olmayabilir, bunun yerine eğimli bir yerde koşu vb. olabilir.
0
Anthony McCarten
(11.04.21)
yeteri kadar kilo verince istemesende o gobek gidecek merak etme ama dedigim gibi yeteri kadar verince, sen hele bi 10/15 kg at, bakalim kaliyor mu o gobek, tabi 3 gunde olacak bir is degil
0
alttaraf
(11.04.21)
(6)

babam 34.000.000tl dolandırıldı. lütfen yardım edin.

vishera
Biraz uzun bir yazı olacak. okuyup zamanını ayıranlara şimdiden teşekkür ederim. başlık olarak açmaya çalıştım ancak onay sırasında olduğum için izin vermedi. bu konuda da yardım edebilecek varsa çok sevinirim.babam samsunda beyaz eşya mağazası olan küçük bir esnaftı. 1 yıl önce çalıştığı büyük bir
Biraz uzun bir yazı olacak. okuyup zamanını ayıranlara şimdiden teşekkür ederim. başlık olarak açmaya çalıştım ancak onay sırasında olduğum için izin vermedi. bu konuda da yardım edebilecek varsa çok sevinirim.

babam samsunda beyaz eşya mağazası olan küçük bir esnaftı. 1 yıl önce çalıştığı büyük bir şirket yaklaşık 8.000 tl lik borca karşılık 34.000.000 tl evet yanlış duymadınız otuz dört milyon tl haciz ihbarnamesi gönderdi. ilamsız takip de olduğu için bunu gönderirken herhangi bir belge de sunmadı karşı taraf. olay da burada başlıyor. ben bu ihbarnameyi görmedim. görsem direkt el atıp cevap vermesini sağlardım babamın. babam da insanlara güvenen birisi. bu şirket babama senin buna cevap vermene gerek yok. biz senin borcunu biliyoruz zaten diyip cevap süresinin kaçırmasını engellediler. bunun sonucunda babamın, küçük bir esnafın 34.000.000 tl borcu olmuş oldu. babamın üstüne kayıtlı 3 araba ve 1 ev var. başka bişey yok. bunların hepsine şuanda haciz konulmuş durumda. ayrıca yine aynı kişiler tarafından bankalara 340.000.000 tl evet yine yanlış duymadınız üç yüz kırk milyontl lik haciz ihbarnamesi gönderilmiş durumda. evimize her hafta bankalardan icra geliyor. 9 yaşında 3.sınıfa giden bir kardeşim var ve bu çocuğun psikolojisini düşünün. ayrıca bu şirket bunu sadece bize değil çalıştığı birçok kişiye de yapmış durumda.

menfi tespit davası açmayı denedik. önce karşımıza dava tutarı çıktı. 600.000 tl gibi bir para. ödeyemeyeceğimiz için adli yardım talebinde bulunduk ve babamın bu tutarı ödemekte zorlanmayacağı gerekçesi ile mahkeme tarafından kabul edilmedi. bir üst mahkemeye gittik ve adli yardım talebi kesin olarak kabul edildi. bu sefer ilk duruşmada mahkeme bu davanın açılamayacağına kanaat getirerek reddetti. şimdi soruyorum. tek yapılması gereken defter kayıtlarının, muhasebe kayıtlarının incelenmesi ve böyle bir borcun olup olmadığına bakılması. bu kadar basit bir olay neden yapılamıyor, neden reddediliyor? verdiği vergi belli, kazandığı para belli olan bir esnafın nasıl 34.000.000 tl borcu olur hiç mi vicdanınız yok sayın mahkeme heyeti? belgelerle her şey açık. babamın borcu 8000 tl ve ortada 34000000 tl gibi bir borç yok. babamın tarafına cevap vermesine gerek olmadığına gönderilen mailler, borcun miktarı belli. ne yapmamız gerekiyor?

ben artık ne yapacağımı bilemiyorum. babam 50 yaşını devirdi ve bu stresi kaldıramıyor. kardeşim eve gelen haciz görevlilerine oyuncaklarımı da alacak mısınız gibisinden cümleler kuruyor. biz 4 kişilik küçük bir aileyiz. ancak şuanda samsunun en zenginlerinde bile anca olan bir para ile borçlu durumda gözüküyoruz. diyeceksiniz ki baban neden cevap vermemiş. haklısınız ben de aynı şeyi diyorum ancak bu kadar kolay mı birine borçlu kalabilmek? insanların iyi niyetini kullanarak kandırmak türk hukuk sisteminde bu kadar kolay mı? o zaman ben de herkese haciz ihbarnamesi göndereyim aralarından birisi cevap vermezse alacaklı olayım. bu mudur sistem?

tek istediğim birinin bize yardım etmesi. bir ailenin, bir esnafın, bir çocuğun hayatını böyle çökertmek bu kadar kolay olmamalı. tek istediğim adaletin sağlanması. çünkü artık babamın ne kadar zamanı kaldığını inanın bilmiyorum. stresten 1 senede saçları beyazladı, almadığı kiloları aldı. pandemide gelir kaybına zaten değinmiyorum. lütfen birileri bu adaletsizliğe dur desin. lütfen paylaşabildiğiniz her yerde paylaşın. belki birileri görür ve bir çözüm yolu sunar.

teşekkür ederim.
0
vishera
(04.04.21)
Umarım en kısa zamanda içinizi ferahlatan bir haber alırsınız.
Hiç anlamadığım konular ama sağ tarafta görülsün diye yazıyorum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(04.04.21)
Gerçekten çok üzücü. Ekşi'de başlık olarak açılıp, twitter'da hukuk alanında öne çıkan kişileri, adalet bakanlığını vb. muhalefet partilerinden kimseleri dahil etmek belki biraz etki edebilir. Twitter'dan hak aranan bir ülke olduk son yıllarda.
0
Anthony McCarten
(04.04.21)
duyurudaki avukat arkadaşlar mutlaka yardımcı olacaktır. ben ilk defa bu kadar düşük meblağaya bu kadar yüksek haciz gördüm. adam 8000 tl'sini alamadığı için 34 milyon ve 340 milyonluk zarara mı uğramış? nasıl birşey bu?
0
false pretension
(04.04.21)
Twitter +1

Hangi şirketmiş bu? Twitter'da şirketin adını da paylaşın bence. İyi avukatlar ulaşabilir.
0
dissendium
(04.04.21)
Kesinlikle sesinii medyaya duyurun show haber star yv fox haber hepsine whatsapptan yazın sonda sosyal medyada duyurun sesinizi
0
tavish11
(05.04.21)
benim de anladığım konular değil, üste çıksın diye yazıyorum ve sosyal medya +1 diyorum.
0
gmzo
(05.04.21)
(3)

Animasyon film önerisi...

msb
Uzuun zamandır izlemiyordum, en son Coco ve Soul'u izledim ve ikisine de bayıldım. Son 3-4 senede çıkan mutlaka izlenmesi gereken filmler var mı bu tarzda? Aşırı çocuksu olmasın ama :)
Uzuun zamandır izlemiyordum, en son Coco ve Soul'u izledim ve ikisine de bayıldım. Son 3-4 senede çıkan mutlaka izlenmesi gereken filmler var mı bu tarzda? Aşırı çocuksu olmasın ama :)
0
msb
(03.04.21)
anomalisa
boy and the world
wolfwalkers
0
freebird5406_2
(03.04.21)
Spirited away
0
perfectlysplendid
(03.04.21)
Anthony McCarten
(03.04.21)
(7)

Araba tavsiyesi

paraustunualmayanadam
50 bine kadar, günde 35 km yapılacak, şehir içi kullanılacak, bayana araç tavsiyeniz nelerdir ? Otomatik ilk tercih fakat manuel de olur. Masraf çıkarmasın, git gelde sıkıntı yaşatmayacak bir araba olsun yeter. Boyut, model önemli değil. Teşekkürler.
50 bine kadar, günde 35 km yapılacak, şehir içi kullanılacak, bayana araç tavsiyeniz nelerdir ? Otomatik ilk tercih fakat manuel de olur. Masraf çıkarmasın, git gelde sıkıntı yaşatmayacak bir araba olsun yeter. Boyut, model önemli değil. Teşekkürler.
0
paraustunualmayanadam
(03.04.21)
Malesef o fiyaya öyle bir araba yok. En iyi ihtimalle bütçeyi biraz arttırıp Mitsubishi Colt bakabilirsiniz ama muhtemelen hasarlı olacaktır.
0
prole
(03.04.21)
"Şekil olmayan arabaya binmem" demezseniz Fiat Palio var. Maddi durumların sıkışık olduğu bir dönemde 2000 model palio kullandım. Sorun çıkarır ama çıkan sorun çözülür. her sanayide paliodan anlayan usta var.
4 yıl önce 17 bin tl ye almıştım. Araç fiyatlarının durumu nedeniyle 50.000 tl ye satılıyor şimdi. Maalesef. 300.000 km de araçları 50.000 tl ye almamızı bekliyorlar.
0
Anthony McCarten
(03.04.21)
Ford fiesta 2002-3-4 modelleri. Dizel olmasın. Otomatik vitesleri var mıdır bilmem.
0
sumuklurakun
(03.04.21)
2012 sembol 1.5 dci
manuel
50 bine bulursun

otomatik düzgün bulamazsın
0
kingcyrax
(03.04.21)
1.nesil nissan micra

artıları: otomatik vites, klima gibi özellikler var.

eksileri: yedek parça ve anlayan usta bulmak zor.

45-50 arası bulursunuz.
0
drystedb efficacious
(03.04.21)
Ticari arac bakin bence. iki kapili corsa/206/palio gibi arabalar vardi. mesela corsa guzel tercih. her sene muayene yaptirmak veya hiz sinirinin daha dusuk olmasi gibi dezavantajlari var bir de. arastirin derim
0
onkiloversemtamamım
(03.04.21)
Citroen C3 almıştım ben 5 ay evvel o paraya. O fiyatlara alacağınız otomatik araç masraflı olur. Manuel öneririm.
0
baldan kaymak
(03.04.21)
(4)

En az ilgi isteyen tarım ürünleri

osssy
Şehirde yaşıyorum. Bir tarlam bağım bahçem olsun diyorum. Şöyle sistemi kurup hasattan hasata gideyim. Dönem dönem biraz uğraştırsın ama değsin. Gelir olarak akmasa da damlasın. İşi bilen arkadaşlar şöyle en minimum ilgi isteyen ürünleri söyleyebilir mi?
Şehirde yaşıyorum. Bir tarlam bağım bahçem olsun diyorum. Şöyle sistemi kurup hasattan hasata gideyim. Dönem dönem biraz uğraştırsın ama değsin. Gelir olarak akmasa da damlasın. İşi bilen arkadaşlar şöyle en minimum ilgi isteyen ürünleri söyleyebilir mi?
0
osssy
(03.04.21)
m.bloomberght.com

Bir arkadaşım 5-6 yıl önce babadan kalma tarlada (0 tarla maliyeti) başladı. Daha tam bir verime ulaşamadı. Ama hasattan hasata gideyim durumu tarımda yoktur. Tarım emek ister ilgi ister. İyi araştırıp yatırım yapın. Risk? Fizibilite vs vs.
0
1917
(03.04.21)
muhtemelen meyve ürünleridir. ama çok gelir getireceğini sanmıyorum ama. ceviz, erik vb. olabilir. bunlar senede 1 meyve verir.
0
jelly bear
(03.04.21)
Antep fıstığı.
www.tarimkutuphanesi.com
0
Anthony McCarten
(03.04.21)
Ceviz
0
somethinginthewayshemoves
(03.04.21)
(15)

İnsanların evleri görmeden kapora göndermesi

gmzo
İstanbul'un merkezi mahallelerinin birinde ev bakıyoruz. Saat başı sarı siteyi takip ediyorum, bugün eli yüzü düzgün bir ilan düştü. Aradık hemen, kiracı 15'inde çıkacakmış, bebekleri varmış, o yüzden evi 15'inden önce göremiyormuşuz. Peki dedik, kadın ilk arayan müşterisiniz o yüzden ilk sizi araya
İstanbul'un merkezi mahallelerinin birinde ev bakıyoruz. Saat başı sarı siteyi takip ediyorum, bugün eli yüzü düzgün bir ilan düştü. Aradık hemen, kiracı 15'inde çıkacakmış, bebekleri varmış, o yüzden evi 15'inden önce göremiyormuşuz. Peki dedik, kadın ilk arayan müşterisiniz o yüzden ilk sizi arayacağım dedi.

3-4 saat sonra tekrar aradı, evi görmeden kapora vermek isteyenler var, siz ne düşünürsünüz diye sormak istedim dedi. Dolandırıcı gibi durmuyor biraz baktım emlak ofisinin adı sanı belli. Çok şaşırdım ama evi hiç görmeden insanların kapora vermesine, siz böyle bir şeyle karşılaştınız mı?
0
gmzo
(29.03.21)
güvenmem.
0
clones
(29.03.21)
E Dolandırıcı işte?
Dolandırıcılık illa parayı alıp kaçmak demek değil. Belki evin defoları var belki binada bi tuhaflık var belki deli komuşları var evin.
Kaporayı alsaymış o zaman hahah sizi aramış.. naif emlakçı demekki kıyamam.
Yeni konulan ilanı aynı gün görüp kapora verdiğim oldu. Ama evi görmeden öyle şey olmaz. kaporasız sözleşme vs bile olmaz.
0
rewlack
(29.03.21)
Kapora göndermem.
0
hayirsiz
(29.03.21)
Dolandırıcıların sıklıkla uyguladığı bir yöntem. Genelde de değerinin altında koyarlar ilanları. Bizzat kendim de denk geldim, internette para kaptıran bir sürü mağdurun hikayesini de gördüm. (Ben para kaptırmadım, dolandırıcı olduğunu anlamıştım.

Ev bakmak için kaparo göndermek başlı başına saçmalık zaten, dolandırıcılık olmasa dahi.
0
fobfilm
(29.03.21)
Dolandırıcı o kişi
0
Andrew
(29.03.21)
İzmir'de bir arkadaşım birebir anlattığınız gibi bir olayla karşılaştı. Kapora gönderdi. Sonradan dolandırıcılık olduğu ortaya çıktı.
0
Anthony McCarten
(29.03.21)
Dolandırıcı.
Eskiden erkekleri evlenmeye ikna etmek için "kızımızı isteyen çok" derlermiş. Bu üzerine bir de para alacak.
0
pro9it9is9
(29.03.21)
emlakcinin adi sani belli demissiniz. boyle kapora verenler var. emlakci da duzgun bi yermis ki size de haber vermis iste. bizzat bi evi bu sekilde kacirdi bi arkadasim. bi ev icin emlakcidaydik. ayni anda emlakcida bi taliplisi daha vardi dairenin. evi de ayni sizdeki durum gibi goremiyorduk. diger talipli ben kapora veriyorum diyip onumuze gecti. adam evin resimlerine bakip verdi kaporayi. guzel semt, guzel sokaksa bu sekilde kapora verenler oluyor yani. evin ici onlar icin onemli olmuyor.

bi de bu sekilde dolandiricilar var ama sizin durum gercek bence
0
Kittie
(29.03.21)
kaçarsa kaçsın...açıkça dolandırıcılık kokuyor...
0
alicandan
(29.03.21)
Mali gormeden para verilmez, kaciyorsa da kacsin.sallayin.
0
brkylmz
(29.03.21)
Evet, ataşehir'de ev bakarken bazı sitelerde karşılaştım, adı sanı belli blidğimiz remax tarzı yerlerde hem de. kapora yollamadım, başkası direkt yolladı evler tutuldu listeden kalktı. ben görmeden kapora vermeme tercihindeyim ama gerçekten dolandırıcı olmadan da görmeden kapora alanlar var. o yüzden site ise, belli özellikleri sağlıyorsa evi görmene zaten gerek olmuyor, adam direkt fotolardan kapora gönderebiliyor.
0
roket adam
(29.03.21)
Yok biz görmeden veremeyiz dedik zaten ama, açıkçası @Kittie gibi düşünüyorum, güzel semt - sokak - eli yüzü düzgün fotoğraf insanlar için yeterli oluyor sanırım. Bize göre değil ama resmen kurtlar sofrası olmuş ortalık :)
0
🌸gmzo
(29.03.21)
emlakçı kadın yalan söylemiş. zarf etmiş. kimsenin kapora verdiği falan yok. böyle diyerek sizi acele ettirmek istemiş. böyle bir şeyle karşılaşmamak için türkiyede esnafla hiç muhatap olmamak lazım
0
dafuq
(29.03.21)
Geçen yıl 2. el araç bakarken fırsat bir araç denk geldi. O anda da elimde bi iş vardı bitince ararım dedim 2 saat sonra aradım. Adam aramalardan sıkılmış şekilde açtı telefonu, "abi sabahtan beri telefonum susmadı, birisi aradı Antalya'dan kapora gönderdi, kusura bakma" dedi.

Velhasıl insanlar kelepiri görünce dünyanın bi köşesinden kapora gönderebiliyor. Özellikle piyasaları takipleyenler malın iyisini ucuzunu ayırt edip "şaaak" diye basıyor parayı. Soruya yanıt olarak dolandırıcı olabilir mi olabilir. Ama genelde bu tür fırsatları dolandırılma korkusu/paniği olmayan nispeten "gözü kara" tipler yakalıyor.
0
msb
(29.03.21)
hayatımda ilk defa bu yaz kira dışında ev bakmak için emlakçı ile muhatap oldum.

ilk ev, ilk emlakçı. evi yapan satan müteahit dayı da yanında.

evi, bahçeyi gezerken telefonu çaldı bunların. bir iki metre uzaklaşıp konuştu geri geldi. "iranlı biri vardı evi soran. kapora göndereyim diyor. ama şimdi siz evin içindesiniz. hemen karar verirseniz ona satıldı diyecem" dedi.

evin kocaman bahçesi olması hoşuma gitmişti ama bu olay midemi bulandırdı, düşünelim dedim çıktım gittim.


ertesi hafta başka bir eve bakıyordum; sahibinden satılıyordu ama bir emlakçı evi gösterecekti, evsahibi ile başka bir mevzuları varmış tam detayını anlamadım. emlakçı komisyonu yok dendi neticede.

eve bakarken yine aynı şey, emlakçının telefonu çaldı. aynı muhabbet. doktor bir çift var evi görmek istiyorlardı geleceklermiş.
haydaa dedim ama ben evden çıkıp evsahibini konuşmak için beklerken gerçekten de DR plakalı bir araç ile bir çift geldi. ya çok detaylı bir prodüksiyondu, ya da gerçekti.
0
nop
(30.03.21)
(5)

Borsa-Ekonomi-Finans Gündemi

guguklusaat
Merhabalar, borsa-finans-ekonomi gelişmelerini, haberlerini yorumlayan (haftada toplam 1-2 saati geçmese iyi olur) takip ettiğiniz ve önerebileceğiniz bir youtube kanalı var mı? Daha çok Türkiye'deki gündemi takip ettiğim için türkçe olmasını tercih ederim. Benzer bir şekilde teknoloji alanında da v
Merhabalar, borsa-finans-ekonomi gelişmelerini, haberlerini yorumlayan (haftada toplam 1-2 saati geçmese iyi olur) takip ettiğiniz ve önerebileceğiniz bir youtube kanalı var mı? Daha çok Türkiye'deki gündemi takip ettiğim için türkçe olmasını tercih ederim.
Benzer bir şekilde teknoloji alanında da varsa o da olabilir.
0
guguklusaat
(30.01.21)
İntegral Forextv ,tradeall
0
Mistyimage
(30.01.21)
Ekoturk tv de Ahmet Mergen var. Youtube'dan da takip edebilirsiniz.
0
Anthony McCarten
(30.01.21)
özgür demirtaş ve olmaz öyle saçma ekonomi(emre alkin) izliyorum ama üstteki arkadaşların önerilerine de bakacağım şimdi
0
megacracker
(30.01.21)
kanal finans ve murat muratoğlu
0
tranceforresuminglife
(31.01.21)
tekniz analiz yalandır. sahte bilimdir.
geçmiş grafik hareketlerinden geleceğe dair tahminlerde bulunmaya çalışır, grafikleri eğip bükerek. teknik analiz ilimle irfanla alay etmektir.
ne yaparsan yap teknik analiz denen şeyi ağzına alan herhangi bi medyayı takip etme.

ahm*t merg*n üstad hakkında da şu entriyi bırakayım fikir verir (bkz: #115911594)
0
mimo
(31.01.21)
(17)

Ozgur Demirtas'i niye gomuyorlar?

speedy
Takip ettigim, yazisini falan okudugum biri degil cok izlenmis youtube kesitlerinden taniyorum. Ara ara basligi patliyor altta sert elestiriler falan oluyor, niye gomuluyor bu adam bilen var mi?
Takip ettigim, yazisini falan okudugum biri degil cok izlenmis youtube kesitlerinden taniyorum. Ara ara basligi patliyor altta sert elestiriler falan oluyor, niye gomuluyor bu adam bilen var mi?
0
speedy
(22.01.21)
göz önünde diye.
0
jelly bear
(22.01.21)
çok beylik laflar ediyor, kişisel gelişimci gibi komik sözleri oluyor. boomer bulunuyor filan. benim rastladığım bu yönde eleştirilerdi.
sosyal medyanın bazı kişileri önce gereğinden fazla pohpohlayıp sonra bi noktada overrated olduğunu fark edip aşırı değersizleştirmesine örnek biri diyebilriz.
0
red g
(22.01.21)
Takip ediyorum kendisini ama her konu hakkinda yorum yapmaya calismasa bu kadar elestirilmeyecegini dusunuyorum.
0
thecoolkingandthequeen
(22.01.21)
Adam ekonomi konusunda isinin ehli. Acik acik ekonomik degerlendirmeler yapiyor. Üstü kapalida siyasi elestiriler yapiyor. Bu nedenle malum trol kitlenen elestirilerine maruz kaliyor.

Son olarakta Mesut Özil transferine biraz salladi ve ordan linc yedi. Linc sebebide, gs nin Falcao tarnsferinde hayvan gibi sevinipte, Fb nin mesut transferinde para konusunu acmasi...
0
VIPCH
(22.01.21)
son mevzuda 2 yıl önce gs nin falcao transferini övmesine rağmen fb nin mesut transferini futbol karnınızı doyurmaz falan diyerek dedem gibi eleştirmesi ile oldu.

özetle adam ünlü olmayı fazla sevdi. tutarsız ve çok boş yapıyor
0
Ufuk
(22.01.21)
popularitesi biraz artinca "ben demistim" "ben biliyorum" tavirlari illalah dedirtti. ben de takip ediyordum twitterdaan kendisini ama biraz kendini pohpohlamaya baslayinca takipten ciktim.
0
exlibris
(22.01.21)
gömmek için sebep çok da, neden ünlendiğini sormak gerek asıl.
0
owaki
(22.01.21)
çok boş konuşuyor çook hem de.
0
gameofannen
(22.01.21)
ünlü olunca insanların neyi sevip neyi sevmeyeceği konusunda ahkam kesmeye başladı. alanı ekonomi ama her şey hakkında atıp tutuyor.

bir de kendisini öven twitlerin hepsini rt yapıyor. bunu yapan insanın cidden psikolojik problemleri vardır.
0
amandil
(22.01.21)
popülist açıklamalar yapıyor. o dolar yorumundan sonra ünlü olduktan sonra iyice sapıttı.
0
false pretension
(22.01.21)
Yaptigi yorumlar Ekonomi101 seviyesinde, asiri populist.
0
turkuaz
(22.01.21)
iyi eğitim almış ama sürekli alanı dışında saçma sapan konuşuyor. kendini bir b*k zannediyor. bir de birazcık popüler konularda konuştuğu için tanınıyor. twitterdakiler de "oo iyi okulda okumuş o zaman her lafını kabul etmeliyiz" gibi bir düşünce içerisinde. haliyle ekşi gibi yerlerde gömülüyor.
0
candide
(22.01.21)
-Vasat bir tip, "en çok ben bilirim" havalarında, sahip olduklarını içine sindirememiş.
-Ortalama insanın bildiği şeyleri, acayip gizli bilgilermiş gibi sunuyor.
-Tarafsız değil, kendi görüşünü desteklemek için bir şeyleri eğip bükmekten geri durmuyor.
0
alfred
(22.01.21)
Şimdi neden gömüyorlar bilmiyorum ama bir süre önce "Borsa İstanbul'da aslında kimse kazanamaz" gibisinden bir laf etmişti. Söylemini destekleyen dayanaklar da göstermedi. Öylesine konuştu. Laf etmiş olmak için laf eden biri olabiliyor ara ara.
0
Anthony McCarten
(22.01.21)
Bu adamı ilk defa televizyonda görmüştüm. Twitter kullandığını bile bilmiyordum. Böyle herkesin bildiği, kimsenin karşı çıkmayacağı şeyleri sanki yeni keşfedilmiş gibi büyük bir heyecanla anlatıyordu. Sonra kanalı değiştirmiştim. Meğer bu adam bayağı popülermiş. Gömülme sebebi bence sürekli tribünlere oynaması.
0
dissendium
(22.01.21)
Ekonomi hakkinda guzel guzel konusurken arkasinda bir saksakci tayfasi birikti. Bu da alkislayanlarin gaziyla her konuda konusmaya basladi egosuna yenildi. Simdi celiskileri ortaya konunca daha da sacmaliyor.
0
cleric
(22.01.21)
@Anthony McCarten koptum ya. Dunyanin en mantikli lafini etmis adam iste. Borsa Istanbul'da sen ben gibi kucuk baliklari ezerler, saftirikler uzak dursun diye soylemis iste.
0
neverletyougodown
(22.01.21)
(17)

bir kadının eşini kurtarmak gibi bir sorumluluğu var mıdır sizce?

denizince
selamlar,bugün böyle hareketsiz adamlardan çok başlık açıldı, ben de derdimi açayım. evet sorum başlıkla... yani hayattan duygusal olarak beklentisini tüketmiş, zaruri ihtiyaçları dışında bilgisayarın başından kalkmayan, konuştuğunda ya sarkazm yapan ya da ümitsiz gelecekten bahseden, 2 ayda bir art
selamlar,

bugün böyle hareketsiz adamlardan çok başlık açıldı, ben de derdimi açayım. evet sorum başlıkla... yani hayattan duygusal olarak beklentisini tüketmiş, zaruri ihtiyaçları dışında bilgisayarın başından kalkmayan, konuştuğunda ya sarkazm yapan ya da ümitsiz gelecekten bahseden, 2 ayda bir artık durumundan sıkılıp hareketlenen sonra eski haline geri dönen, tasarruf yapmak için keyif alacağı aktivitelere bahane bulan bir adamı kurtarmak gibi bir vazifem var mı? "iyi günde kötü günde"deki kötü gün bu mu, yani onun depresif halini tolere etmek mi? şahsen aile bütünlüğümüz bozulacak olsa bile (boşanmaktan bahsetMİyorum) ben kendi yolumu çizmeliyim gibi hissediyorum. zira ömür geçiyor ve ben 5 yılımı yüzümü ona dönerek, kendimi dış dünyaya kapatarak geçirdim. benim yapım da içedönük ama bu kadarı fazla geliyor.
0
denizince
(21.01.21)
İtfaiye misin sen yoksa psikiyatr mı. Senin adam hayattan emekli olmuş. TV kumandası gibi düşün. İki tane dandik pil alırsın hemen biter. Sonra birini atar yerine Duracell takarsın. Kumanda bir tane bitik pil ve bir tane Duracell pille canavar gibi çalışır. Sen bu ilişkideki Duracell'sin.

Kendi hayatını kurtar önce.
0
pass
(21.01.21)
evlenmeden önce durum neydi? geçici bir durumsa, işsiz vs kalmış bunalıma girmişse ilerde toparlayabilir, destek olunabilir. ama kadınların erkeklere bakışı çok farklı. karşı tarafa saygıyı yitirdikten sonra toparlaması zor oluyor oldukça. ki ben öyle algıladım. yetersiz görüyorsun eşini.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(21.01.21)
@benim adim kerim
evlenmeden önce de ağırbaşlı bir yapısı vardı ama bu kadar kötümser değildi. ülkenin hali malum, sadece memlekette olan biteni takip etmek bile insanın ruhunu yıpratıyor. iş yerinde beklediği değeri göremiyor, işini iyi yapsa da sosyal olmamaktan kaybediyor. ayrıca finansal olarak da zamanla geriye gittik. bütün bunlar birikince bu noktaya geldi. ama bence bunlar bahane olmamalı, insanın içinde yaşama hevesi varsa yine bu duruma gelmez. aslında ilk zamanlarımızı düşününce baştan beri böyle bir kara delik varmış içinde ama ben iyimser bakmışım hep, görmezden gelmişim.
0
🌸denizince
(21.01.21)
Böyle bir sorumluluğun yok tabi ki. 5 yıl uzun süre. Umut kalmamış. Yola başka şekilde devam etmelisin belli ki.
0
elorelia
(21.01.21)
Evet eş kurtarılmayı istiyor mu acaba?
Siz neden böyle bir rol üstlenmeye çalışıyorsunuz ayrıca? Belki de iğneyi kendinize batırarak başlayabilirsiniz.
0
sevenay
(21.01.21)
sanki benim esim yazmis gibi geldi biraz. ben de sanirim boyleyim. telefon/bilgisayar ile internette takilmak disinda bir sey yapmiyorum, kendimi gelistirmiyorum, bir aktivite uretmiyorum, ot gibi yasiyorum. arada bir ufak gaza gelsem de hemen geciyor. ozellikle son donemde cok depresifim. maddi olarak ileri gidiyoruz sadece ama esimin gerisinde kaliyorum artik.

cevap olarak:
kurtarmak gibi bir vazifen yok tabi ki. kendi yolunu cizmek istiyorsan cizmende bir sakinca yok ama bosanmadan da bunu yapamazmissin gibi anliyorum yazdiklarindan, cunku 5 yilda zaten yapmamissin. muhtemelen sikilmissin esinden, ortak bir gelecek de gormuyorsan zorlamaya gerek yok. hem evli kalip hem kendi yolunu cizmek mumkun mu bilmiyorum, o evlilik olur mu ondan da emin degilim. ama bi ihtimal sen kendi yolunu cizerken esin sana uyum gosterebilir (once bunu deneyebilir, olmazsa ayrilabilirsin de). kendi yolunu cizmek baskalariyla birlikte olmak vs. degilse tabi.
0
lemmiwinks
(21.01.21)
Bence var, ama bu kişisel bir şey, evlilikten ne anladığınıza göre değişiyor. Başkası yok der, doğrusu odur falan.

Bahsettiğiniz durum depresyon gibi görünüyor. Sonuçta bir hastalık. Siz hasta olsanız ve o sizi kendi halinize bıraksa ne hissederdiniz, onu düşünebilirsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(21.01.21)
kurtarılmak isteyen insan kurtarılır.
talep edilmemiş yardımın altında da büyük bir ego yatar.
zaten ortada bir depresyon olmakla birlikte, kurtarılacak bir şey de yok bence.
yani konuyu o açıdan ele almak bence biraz dönüp kendinizi sorgulamanız gereken bir konu.
anlamaya çalışmaktan çok, beklentili ve yargılayan bir durumunuz varmış gibi geldi bana.
zaman içinde buna dönüşmüş de olabilirsiniz tabii.

ama insan hayatının da evliliklerin de inişleri ve çıkışları oluyor.
eşiniz sizde bir yılgınlık yaratmış olabilir.
bunu konuşup bazı çözümler getirmeniz lazım.
terapiye mi gidilecek, sosyal hayat mı canlandırılacak, artık duruma göre onları siz belirleyeceksiniz.
buna da yanaşmıyorsa, birlikte bir hareket planı yapamıyorsanız, o zaman kendi planlarınızı yaparsınız.
0
blatta hiberna
(21.01.21)
Eşinizi "iyileştiremezsiniz", eğer kurtarmaktan kastınız buysa. Ama iletişim kurmaya çalışabilirsiniz, terapiye yönlendirebilirsiniz, birlikte üretken olmayı ve bir şeyler paylaşmayı önerebilirsiniz.

Eşim bu durumda olsa sırtımı dönüp "ben kurtaramam bu adamı" diyemem. Ama eşime yüzümü döneceğim derken kendime sırtımı dönersem hem kendimi, hem de ilişkiyi tüketirim. Dolayısıyla dengeyi sağlamaya çalışmak gerekiyor. Ve evet "hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde" tam olarak bu.

Edit: Yani eşinizin kalp hastalığı olsa, kalp hastalığını siz iyileştiremezsiniz, doktordan yardım almanız gerekir. Ama bakımına, beslenmesine yardım eder, yürüyüşe yönlendirirsiniz. Bunun gibi düşünebilirsiniz.
0
gmzo
(21.01.21)
e bu şey değil mi ya? evlilik?
0
nuisance
(21.01.21)
seviyorsan var, sevmiyorsan yok. her şey sana bağlı. ben erkeğim, evli değilim ama mesela gerçekten seviyorsam eşimi, zorluk yaşadığında da, bir batağa saplandığında da onu oradan kurtarmaya çalışırım, hatta kurtarmaktan keyif de alırım. gerçi bende biraz kahraman olma hevesi de var ama.

ama tabii kişiyi döndüremeyeceğiniz bir nokta da olabilir. o noktada da o iş biter.

ama ufak bir zorlukta kaçan birinden de hazzetmem.

gerçi siz hala boşanmayı düşünmüyorsunuz. o halde çizin kendi yolunuzu bence.

çok çelişkili şeyler yazdım ama olay detaylarda çok değişkenlik gösterdiği için ve geçen 5 senenizi bilmediğimiz için böyle konuşabiliyorum ancak.
0
ardt
(21.01.21)
@kıyıya vuran dildolar

biraz hızlı ve argo bir giriş ama doğru tespit bravo, bende de pasif agresiflik vardı. gerçi çeşitli delirmeler sonucunda fark ettim ve aştığımı düşünüyorum.
0
🌸denizince
(21.01.21)
cevaplarınız için çok teşekkürler...

açıkçası bırakıp kaçma gibi bir niyetim yok. kendisini seviyorum da, bunun yanında saygı duyduğum pek çok özelliği de var. örneğin, fiziksel olarak ne kadar hantalsa zihni o kadar hareketlidir, keyfi yerinde olunca çok güzel muhabbet ederiz. dünyaya karşı umursamaz olduğu için kaygılı zamanlarımda bana farklı bakış açısı sunar, rahatlarım. çoğu şeyi düşünmüş ve kafasında bir yere oturtmuştur, bu halini seviyorum.

ben bu noktaya kadar onun hayatımdaki varlığını öncelik sıralamasında en üste koydum, şimdi artık önceliği kendime verip, o bana uyum sağlasın diye düşünerek hareket etmek istiyorum. böyle bir hamle yapmamın ilişkimize de iyi geleceğini seziyorum, ama emin değilim. belki de kopmaya sebep olur.
0
🌸denizince
(21.01.21)
"""iyi günde kötü günde"deki kötü gün bu mu""

Değil. O yapı itibariyle böyle. Bu kötü gün değil. Uyuşamıyorsanız ve böyle cidden huzur bulamıyorsan boşanman gerekir.
0
1bir1bir1
(22.01.21)
Birlikte spor yapın. Birlikte video oyunları oynayın. Yeni sohbet topicleri bulun. Cinselliğe yeni fanteziler ekleyin. Sarılın.
0
hasmetizm 2046
(22.01.21)
bence bir ilişkideki en önemli konulardan biri de yaşam enerjisi ve keyfi ile ilgili aradaki makasın aşırı açılması. daha durağan yaşayan çoğunlukla hiç değişmiyor çevreden gözlemlediğim kadarıyla. diğer taraf ya kendinden vazgeçiyor ama içinde bunun yanlış olduğunu bildiği için aşırı mutsuz oluyor. ya da kendini seçiyor ki bu da ilişkinin bitmesine neden oluyor.

iyi günde kötü günde bence tam olarak bu değil zira aynı şey diğer taraf içinde geçerli. o da sizin bu durumlardan etkilendiğiniz için kötü gün kısmında olduğunuzun farkında değil mi? farkında. şayet yine de hayatından memnunsa ve adım atmaya yanaşmıyorsa o zaman bu sizi aşar ve ömür boyu mutsuz olursunuz. ama o da sizin kötü günde olduğunuzun sorumluluğuyla somut ve devamlılığı olan adımlar atacaksa, mesela bir uzmanla görüşecekse, kendisine çekidüzen verecekse, o zaman elbette yanında olmaya devam edersiniz.
0
Phoebe
(22.01.21)
Sorumluluğunuz yok bana kalırsa. Ama birşeyler yapayım diyorsanız şu kitabı tavsiye ederim.
www.kitapyurdu.com
Bu kitapta evliler için bir bölüm var.
0
Anthony McCarten
(23.01.21)
(1)

Writing Your Journal Article in Twelve Weeks kitabinin 2.edition'ini nasil

howfaristhesky
bulabilirim? pdf'i olan var mi?
bulabilirim? pdf'i olan var mi?
0
howfaristhesky
(11.01.21)
Writing Your Journal Article in Twelve Weeks

bit.ly
0
Anthony McCarten
(11.01.21)
(17)

sizce su sorunun kitap okumakla bir ilintisi var mi?

ateistanbul
ihsan varol'un kelime oyunu'nu izliyorduk. "ipegin kalinca bukulmesinden olusan iplik" diye bir soru geldi, cevap ibrisim'mis. annem bildi, ben hic duymadigimi soyledim. "tabii, dogru duzgun kitap okuyup bulmaca cozmedigin icin..." gibi ignelemeyle gelince actim agzimi, yumdum gozumu."ibrisim''i duy
ihsan varol'un kelime oyunu'nu izliyorduk. "ipegin kalinca bukulmesinden olusan iplik" diye bir soru geldi, cevap ibrisim'mis. annem bildi, ben hic duymadigimi soyledim. "tabii, dogru duzgun kitap okuyup bulmaca cozmedigin icin..." gibi ignelemeyle gelince actim agzimi, yumdum gozumu.

"ibrisim''i duymus muydunuz, oyleyse nereden?
0
ateistanbul
(10.01.21)
Kitap okumakla alakasi vardir, ozellikle edebi kitaplar kelime haznesini gelistirir.

Ibrisim kelimesini duymustum ama anlamini bilmiyordum. ilgisi olan birinin bilecegi bir kelime/anlam gibi ya da biraz eski kitaplar okuyan birinin (pastoral kitaplar olabilir). Fantastik bir kitap serisinde okyucunun karsisina cikma ihtimali cok dusuk yani.
Anneniz bence hakli ama bilmek zorunda oldugunuz bir kelime degil. Yani bilmeyince insanin ayiplanmamasi lazim :D
0
kuehles blondes
(10.01.21)
Yav yok annelerin ego masturbasyonu cabasi iste. Anne degil de hatta yasli egosu ama anneler donem donem yapiyorlar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.01.21)
İbrişim kelimesini bir kitapta görüp anlamını merak edip bakmıştım. Kitapta görmesem haberim olmazdı. Günlük hayatta kullanan yok çünkü.
0
Anthony McCarten
(10.01.21)
"genç osman dediğin bir küçük uşak, beline bağlamış ibrişim kuşak" şeklindeki genç osman marşını duymadıysanız maalesef haklı anneniz.
0
shadowfollower
(10.01.21)
Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak

Bu şarkıdan duydum küçükken. Sözlüğe bakmayı severdim. Yeni öğrendiğim sözcükleri not alıp arada bakardım. Hala da yapıyorum.
0
pro9it9is9
(10.01.21)
Anneniz haklı.
0
sydney
(10.01.21)
o bir seyi bilmediginde AA NASIL BILMEZSIN tavrinda olmadigim icin BANA NEDEN YAPIYOR diye rahatsizlik duydum. annemin 10'da 1'i okuyorumdur, o cok okur fakat durduk yere cehalet timsaliymisim gibi yaklasmasina uyuz oldum. kaldi ki evvel zaman icinde ikimiz de ilgili yarismaya katildik ve ben daha cok puan aldim :D
0
🌸ateistanbul
(10.01.21)
Çok doğal olarak, yaşı 50 olan 25 olandan daha fazla kelime duymuş ve öğrenmiş olur. Bundan genç olanın cahil olduğu anlamı çıkmaz ama maalesef çoğu yaşlı kişi bunu kişisel tatmin yöntemi olarak kullanıyor. Panzehiri var tabi, kendi yaş grubunuz veya uzmanlık alanlarınız kapsamındaki kelimelerle her fırsatta karşı taarruza geçip "aa nasıl bilmezsin" diyebilirsiniz.
0
mikro patlama
(10.01.21)
Doğrudan kitap okumakla alakası yok bence. Yaş, tecrübe de etkili faktörler. Anneniz çok kitap okur mu mesela? Bu sorunun cevabında bu da önemli bir faktör.
Kendisi tecrübe ve yaşından dolayı bunu biliyor da olabilir. (hani daha çok eski kuşağın aşina olduğu kelimeler olur ya öyle)
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.01.21)
yaşlı insanlar daha eski kelimeleri bilebiliyor. mesela yaşlı bir harita mühendisi radyasyonu bilemedi, ben bildim. ben de onun bildiği eski kelimeleri bilemedim.
0
nickini degistiren yazar
(10.01.21)
Anneniz haklı ayrıca ibrişim eski bir kelime değil. Yeni nesilin en büyük problemlerinden biri bu.
0
berkan11
(10.01.21)
hayır ibrişim eski bir kelime. günümüzde ipek pek yaygın bir kumaş türü değil. kaldı ki bu kumaşın kalınca bükülmesinden elde edilen ipliği şimdiki nesil nerden bilsin? artık her şey fabrikasyon. o zaman annenin de thumbnail ne demek, troll ne demek, stalk ne demek bilmesi gerekiyor?
0
nickini degistiren yazar
(10.01.21)
yukarida bahsi gecen marstan biliyorum ben de. ama bilmeyeni de cok yadirgamam acikcasi, gunluk hayatta kullanilan bir kelime degil cunku.
0
in vino veritas
(10.01.21)
ibrişim kelimesini biliyorum, çocukluğumda sayko gibi kitap okurdum. abartmadan yaptığım hiç bir şey yok. sadece kitap okuyanların değil, ortalamanın üstünde genel kültürlü sayılan bir çok insanın bildiği bir kelime.
0
stewie
(10.01.21)
İbrişim çok bilindik bir kelime belli kuşak için. Polyester nasıl bugünlerin gündelik kelimesiyse ibrişim de öyleydi, oya yapılırdı bu iplikten pahalıcaydı ve özel bir ipti, kıymetliydi yani. Çocukluktan bildiğim bir kelimeydi zaten ama bu tür şeyler genel kültür, kitap okuma, çevreye duyarlılık ile kulak dolgunluğuyla bilinir.

Anne okumak konusunda haklı ama aynı zamanda ninenizin, dedenizin konuştuğu dile de uzak olmamak lazım. Misal odasında bilgisayar başında büyüyen bir çocuk yerine büyüklerin yanında duyarak, dinleyerek, görerek büyüyen bir çocuk kültürel anlamda daha bilgili olacaktır, diğerinin çok okuyarak ve tabi okurken de eski zamanları okuyarak bu eksiğini tamamlaması lazım. Anne sanırım yeni neslin bu eksiğini ifade etmek istemiş

İyice bloga çevirmeden bir de tavsiyede bulanayım gençlere, yaşlılarla bol bol sohbet edin. Emin olun hayata dair çok şeyi yaşamadan öğrenmiş olacaksınız.
0
epitaf
(10.01.21)
genç osman şarkısı haricinde ibrişimi duymadım.

yaklaşık 20 senedir elime ne geçerse okurum.

bunu bilip bilmemenin kitap okumak ile alakası yok. denk gelme ile alakalı.
0
tabudeviren
(10.01.21)
ibrişim gibi eski bir kelimeyi öğrenmek için tek çareniz kitaplar.

ibrişimi duymuştum. kitaplardan.
0
co2s2
(11.01.21)
(8)

Mesut Ozil nasil bur dusus yasadi?

vogojin
Biraz futbola uzak kaldim ama daha yakin donemde bu adam dunya stariydi, Fenerbahce dedikodularindan sonra bakayim dedim adamin transfermarkt degeri 5 milyon euro'ya dusmus. Ne oldu da boyle bir dusus yasadi?
Biraz futbola uzak kaldim ama daha yakin donemde bu adam dunya stariydi, Fenerbahce dedikodularindan sonra bakayim dedim adamin transfermarkt degeri 5 milyon euro'ya dusmus.

Ne oldu da boyle bir dusus yasadi?
0
vogojin
(10.01.21)
adam 32 yaşında artık her yaşlı futbolcu gibi türkiye'ye gelip iki gol atıp foto çektirip parasını alacak.

bu futbolcular cidden futbol için gelmiyor. taraftara foto çektirmek için geliyor.
0
duyurukullanıcısı
(10.01.21)
Arsenal'de Wenger'den sonra Teknik direktör ile anlaşamadı. Kadro şansı bulamadı. en büyük sebep bu.

2. olarak da dünyada artık 10 numara olayı yavaş yavaş bitiyor, futbol anlayışı değişiyor
0
giovanne
(10.01.21)
Çin’e çatmasının da biraz etkisi olduğu üzerine yabancı basında haberler çıkmıştı.

www.nytimes.com
0
i ve been mistreated
(10.01.21)
wenger varken oynuyordu. ancak fizik kuvvetindeki düşüşten ötürü wenger'den sonra gelenler mesut'a forma vermedi. premier lig gibi fiziğin önemli olduğu bir ligde tutunamadı ve sonrasında bir oynayıp bir oynamamaya başladı.

bu süreçte alman milli takımındaki formasını da kaybetti. hatayı kendisinde aramak yerine türk asıllı olduğu için oynatılmadığını falan söyledi (ki ilkay gündoğan bu süreçte forma giyiyordu)

son olarak da muhtemelen sonuçlarının nereye gideceğini hesap etmeden çin aleyhine bir tweet attı ve sponsorların da etkisi ile ingiltere futbolundan tamamen aforoz edildi.

ortada kalınca ve kendisi ile ilgilenen kimse kalmayınca da siyasete yöneldi, reisçi oldu. 4 sene önce kendimi alman gibi hissediyorum diyen adam şu sıralar abdülhamit resmi falan paylaşıyor.

kendi sonunu hazırladı yani.
0
tantunisultansuleyman
(10.01.21)
Emre Can, İlkay Gündoğan gibi sadece işine odaklanmak yerine yapmaması gereken şeyler yaptığı için. Transfermakt'ta 2018'de piyasa değeri 50mn Euro görünüyor. (O sene ona kim o parayı verir o ayrı)Sonrasında yaptığı açıklamalara paralel olarak değeri 10'da 1 oranında düşmüş.
0
Anthony McCarten
(10.01.21)
tantuni sultan güzel özetlemiş.

mesut en iyi olduğu dönemde bile fiziksel olarak zayıf ve savunmaya katkısı az olan bir oyuncuydu. geri kalanını çok iyi yapabildiği için fazla göze batmıyordu. belli ki mental olarak da çok güçlü bir karakter değilmiş, formayı kaptırdıktan sonra hiç uğraşmayıp kendini bir kenara çekti, reisçi oldu, çin'e salladı vs...

canı top oynamak isterse form tuttuktan sonra türkiye'de tek bacağıyla bile yıldız olur ama ben bu adamın bu saatten sonra kasımpaşa, erzurum, malatya vs. karşısında motive olup da şıkır şıkır top oynayacağına falan inanmıyorum açıkçası ya. belki bir sezon verim alınabilir.

mesut'un artık üst seviye takımlarda istenmemesinin nedeni biraz da bu işte. oynarsa efsane topçu ama hücuma katkısı durduğu anda tamamen zarara dönüşüyor adam çünkü oyunun defansif yönüne hiçbir katkısı yok. yerine göre forvetler bile deli gibi koşuyo, pres yapıyo, rakibi rahatsız ediyo; top rakipte diye elleri bellerinde beklemiyorlar. bugün üst düzey futbolda hareketsiz adama yer yok. mesut o konuda sıkıntılı bir oyuncu.

dediğim gibi canı top oynamak isterse bu adam her maç 1-2 gol attırır zaten, savunmaymış koşuymuş o zaman kimse umursamaz bunları ama işte o gol paslarını veremediği zaman çok göze batıyor çünkü tek yönlü bir oyuncu.
0
der meister
(10.01.21)
- Ilk hatasi acilarin takimi Arsenal'e gitmesi. Arsenal de zaman zaman iyi performans da gosteriyor fa cup falan aliyor ama winnerliktan loserliga gecis sureci basliyor boylece adamin. Arsenal'i yola getirecek adam daha anasinin karnindan dogmadi su an.
- 2018 dunya kupasi oncesi Ilkay ile birlikte RTE ile fotograf cektiriyor bunlar, o foto sonrasi adamin kariyeri tepetaklak oluyor zaten dususe geciyor. RTe'nin Nazi artigi bilmemne Almanlara epey soylemleri de vardir o siralar. O fotograf tepki cekiyor bunlar bizim milli takima sadik degiller epey tartisma donuyor Almanya'da ustune Almanya dunya kupasinda da gruptan cikamiyor Almanya tum ihaleyi Mesut'a yukluyorlar, federasyon baskani bana irkcilik yapti, Matthaus da PUtinle gorustu hic bir tepki olmadi ona kamuoyunda diye Mesut da saydiriyor, kazanirken Alman, kaybedince gocmen olduk diye tum dunyada gundem olan o efsane sozu soyluyor. Milli takimi birakiyor falan.
- Arsenal'de kontrat uzatmisti bu 2018de cok yuksek maas aliyor bu arada adam o yuzden surekli sorgulaniyor performansi. Arsenal zaten kotu takim ustune sik sakatliklar yasiyor. Emery ile pek anlasamiyorlar. Pandemide maasinda indirim yap diyorlar kabul etmiyor. Arteta zaten Mesut'u listeye yazmiyor, kadro disi birakiyor. Kimisi diyor uygur Muslumanlarina yonelik tweetleri yuzunden cinli sponsorlar, cin lobisi baski yapti falan.
Sonuc olarak Arsenal'in berbat performansi+ sik sakatlanmasi+ yuksek maas almasi yuzunden adamin performansi dususe geciyor, kadroya alinmayinca da hepten gonulden uzak gozden uzak kaliyor adam. Adam haftalik 350 bin pound aliyor su an ne servet yapmistir kariyeri boyunca, Turkiye'ye gelsin fabrika falan acsin ekmek kapisi olsun insanlara ekonomiyi duzeltsin:) Adam bir de fenomen influential'in sozluk anlami resmen. Hayirseverlik, tv, spor, eglence bir cok sektoru ihya eder
0
neverletyougodown
(10.01.21)
bu sabah bakmıştım sadece arsenal’den 60 milyon pound, 82 milyon dolar 4 senelik garanti ücreti vsr. sadece arsenal diyorum ve garanti ücret diyorum bak. bunun daha sponsorluğu, bonusu, primi, reklamı, instagramı, arsenal öncesi var. bu zenginlikte bi adamın bence çok sağlam psikolojisi olması lazım kariyerne profesyonel devam edebilmek için, hele ki genlerden türk olduğunu unutmazsak bu epey zor hale geliyor.

paralara bak abi şaka gibi :) 4 yilda nerdeyse 100 milyon dolar :)
0
garavel
(10.01.21)
(4)

Analog fotoğraf banyo, nerede yaptıralım?

Coyote
Lokasyon: Izmir, Istanbul, Tekirdağ
Lokasyon: Izmir, Istanbul, Tekirdağ
0
Coyote
(03.01.21)
Ben İstanbul'da buraya kargoluyorum.

www.tuncfoto.com
0
red morning
(03.01.21)
Ist kristal foto
0
ala09
(03.01.21)
İzmir Konak hükümet konağının orada, kemeraltına girerken iş bankasının yanında bir fotoğrafçı var. Adı aklıma gelmedi.
0
Anthony McCarten
(03.01.21)
istanbul için,
- pamuk ticaret
- murat ticaret
- kristal foto
- tunç foto
- şeftali analog
- film banyoda
- fotoğraf fabrikası (karaköy)
- labonix (suadiye)
0
astronom bey
(03.01.21)
(9)

Cocugunu zengin Oktay gibi buyuten akraba

neverletyougodown
Bizim bir akraba var, sevdigimiz saydigimiz da bir abimiz aslinda. Asgari ucretle, kisa calisma odenegi bilmemne ile 10-12 saat fabrikada agir islerde vardiyali calisiyor gecesi gunduzu belli degil. Bunun 10 yaslarinda bir cocugu var. Cocugu bildigin zengin pci Oktay gibi bir sey yapacak (Kendi de c
Bizim bir akraba var, sevdigimiz saydigimiz da bir abimiz aslinda. Asgari ucretle, kisa calisma odenegi bilmemne ile 10-12 saat fabrikada agir islerde vardiyali calisiyor gecesi gunduzu belli degil. Bunun 10 yaslarinda bir cocugu var. Cocugu bildigin zengin pci Oktay gibi bir sey yapacak (Kendi de cocuklugunu pek yasamamis ogluna ne isterse aliyor iste.), simarik ne gorse aldiran bir cocuk zaten. En kral oyuncaklarla buyudu, telefonu, tableti var, kis geliyor dedik alma bos ver dedik en pahali bisikletlerden aldi. Dedi ozelliklerinden anlarsin bana akil ver laptop alayim. 10 yasindaki cocuga gore bir sey tavsiye ediyoruz almisken iyi bir sey olsun diyor 6-7 binlik makine aliyor falan. Simdi de gelmis yilbasi hediyesi alacakmis ogluna, beyzadenin tableti 3 yillik olmus eskimis tablet tavsiyesi istiyor benden anlarsin diye, tablet icin de 3000-3500 butce koymuslar, 1000 liralik tablet neyine yetmiyorsa. Annem her gun uzulup duruyor gecinemiyorlar falan esi geldiginde anneme dert yaniyormus surekli. Ne yaparsa yapsinlar size ne diye dusunebilirsiniz tabii de ne bileyim sevdigimiz temiz kalpli durust iyi insanlar uzuluyor insan. Yapabilecegimiz bir sey var midir Oktay gibi bir sey olacak cocuk cidden
0
neverletyougodown
(28.12.20)
Yapacağınız bir şey yok malesef. Yarın öbür gün icraya verildiklerinde maddi yardımda bulunabilirsiniz isterseniz.
0
Anthony McCarten
(28.12.20)
Tam ayranı yok içmeye hesabı. Sizin yapabileceğiniz bir şey yok. Filmde Oktay babasının başına epey dert açıyordu, bu arkadaş da öyle olursa belki o zaman anlar.
0
battal gemalmaz
(28.12.20)
Üslubumu bağışlayın size çatmak değil amacım.
Fakat size ne be? :D
Yani pardon ama sizinle ne ilgisi var konunun? Neden böyle bir sorumluluk üstleniyorsunuz?
Başkasının hayatı değil mi? Ailesi veya kendisi düşünsün.
0
jimjim
(28.12.20)
narsist çocuk yetiştiriyor şuan. yapılacak bir şey yok. çağımızda y kuşağı böyle çocuk yetiştiriyor çoğunlukla zaten. sınıftaki narsistlerden biri işte. ileride de özgüvensiz silik ama yine narsist bir tip olacak muhtemelen.

not: uzmanım. hocalarımdan da bunları duyuyorum hep.
0
westblack
(28.12.20)
@jimjim hayat iste oyle degil. yakinlik duydugun, sevdigin bir insan olunca insan yardim etmek istiyor, benzeri basiniza gelince anlarsiniz
@westblack aksine ozguven patlamasi var cocukta, arsiz bir sey, dogum gununde verdigin hediyeni begenmez, herkesin icinde sevgilini sorar falan:) O cocuk da ozguvensiz olacaksa bizim olmemiz lazimdi bu yasa kadar
0
🌸neverletyougodown
(28.12.20)
o işte özgüven değil :)) kof özgüven. tek başına dışarıdaki hareketlerini ve güvensizliği görürsünüz zaten. sizin yanınızda(özellikle ailesinin yanında) efe dışarıda kedi bile değil. içten içe çok özgüvensiz.
0
westblack
(29.12.20)
@jimjim o kadar yanlış düşünüyorsun ki. Bu şekilde yetişen insanlarla her gün iletişim kuruyoruz/kurmak zo-run-da kalıyoruz. İş, okul, ulaşım, market, internet ve daha fazlası. Dönüp dolaşıp bir şekilde karşına çıkıyorlar. Size daha denk gelmemiş demek ki.
@never soruna gelirsem ne yazık ki yapabileceğin bir şey yok. Bizde de var aynısı hatta daha kötüsü. Çocuk kirada oturduklarını bilmiyor kendini kötü hisseder diye. Annesi onunla alışverişe çıktığında a-101’e yerine daha başka marketlere gidiyor çünkü çocuk bu marketlerde kendini fakir hissediyormuş. Yıllarca istediği her oyuncak alındı, hani yazmışsın ya alınan hediyeleri beğenmiyor diye, bizimki bir daha çikolata aldığında 2 tane al diye sipariş veriyordu misafire. Geçen yıl bu konuyla ilgili bir soru sormuştum ve aldığım cevap haftaiçi niye evdesin ki gidip kendine iş bul olmuştu. Ben 11 yaşındaki erkek çocuğu annesiyle yatmaz(anne baba boşandı) çocuk ergenliğe girecek diye kendini yırttım onu bile dinlemediler. Çocuk babaya gittiğinde babasıyla ya da halasıyla, annesine gittiğinde annesiyle yatıyor her gece.
Her neyse yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Birkaç yıl içerisinde o istekler karşılanamayacak duruma gelecek. Bizdeki durum artık o noktaya geldi. Çocuk iphonenin en üst modelini istiyor. Ne annede ne babada telefona verecek 15 bin yok. Kaç gündür triplerdeler. Bir örnek mesela. Çocuk büyüyor. 10 yaşındaki çocuğun istekleri karşılanır ama elinin altında internet olan bir gencin istekleri artık orta hatta orta üst sınıf için imkansız.
İş bu noktaya geldikten sonra düzelecek. İstekler karşılanamaz duruma gelmeden sizin yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Gerçekten karışmayın derim. Çok yakından tecrübe ettiğim için kendimden emin konuşuyorum. Zamana bırakın.
0
pudra
(29.12.20)
yapacak bir şey yok. demek ki aslında sevilmesi sayılması gereken birisi değilmiş. kendi alanlarında takılsınlar. demek ki kendini bu şekilde huzurlu ve rahat hissediyor.

ibret alın siz yapmayın. tablet laptop ben anlamam diyin geçin gidin.

bizimde bir kuzen var oda iyidir güzeldir ama buda bunun gibi cengaver biraz. anlamadığı boyundan büyük şeyler yapmaya kalkar fln..
0
morcivert
(29.12.20)
b.k gibi bir çocuk daha yetişiyor işte. bir tane de değil gerçi, bunun gibiler çoook. senin yapabileceğin bir şey yok maalesef. bırak daha beter olsunlar. bir musibet bin nasihatten iyidir.

bu şöyle bir yere varıyor sonra. çocuk büyüyor, evlenene kadar asalak gibi ailesinin yanında yaşıyor, evleneceği zaman ev-eşya ve düğün için de ailesini borca sokuyor. çok dehşet verici bir şey ki aile bunu normal karşılıyor, babası diyor ki yapacağım tabi, o benim çocuğum. işte böyleleri daha beter olsun ya. (not: bir operatör abimiz emekli olduğu halde ağır işte çalışmaya devam ediyordu oğlunu evlendirecek diye. "adam olsun da kendi kazandığı parayla evlensin" dediğimde "olur mu ya, 25 yaşıan geldi diye benim çocuğum değil mi artık" demişti.)
0
pati
(29.12.20)
(31)

Öğrenim kredisi almış mıydınız? (Anket)

dissendium
Öğrenim kredisi borcundan yakınanları görünce merak ettim. Üniversitede öğrenim kredisi almış mıydınız? Eğer aldıysanız gerçekten ihtiyacınız var mıydı? Yani o para olmasa üniversite okuyamayacak durumda mıydınız? Paranızı gerçekten ihtiyaçlarınıza mı harcadınız? Bunları merak ediyorum.İnternet'te 1
Öğrenim kredisi borcundan yakınanları görünce merak ettim. Üniversitede öğrenim kredisi almış mıydınız? Eğer aldıysanız gerçekten ihtiyacınız var mıydı? Yani o para olmasa üniversite okuyamayacak durumda mıydınız? Paranızı gerçekten ihtiyaçlarınıza mı harcadınız? Bunları merak ediyorum.

İnternet'te 10 bin, 20 bin TL borcum var diyenleri görünce bayağı şaşırıyorum. Ben öğrenim kredisi almadan okudum. Doğal olarak hiç borcum yok. Kendimi biraz şanslı sayıyorum. Yeni mezun olup 10 bin TL borcumun olması beni çok rahatsız ederdi. İhtiyacı olmayıp da öğrenim kredisi alan öğrencilerin motivasyonu ne?
0
dissendium
(28.12.20)
evet aldım. almasam okuyamazdım kesinlikle. hatta aldıktan sonra bile okurken maddi sıkıntılar çektim. okul bittikten sonra 2 sene müddet veriyorlar yanlış hatırlamıyorsam. bir de enflasyon farkını da ekliyorlar tabi.
0
gizemli dede
(28.12.20)
kredi almadım. burs aldım. çok ihtiyacım vardı, olmasa okuyamazdım evet. burs bulamasam kredi alacaktım mecbur.
0
pati
(28.12.20)
aldım.
ihtiyacım vardı.
hayır, yine de okurdum ama para o zaman lazım. keşke daha çok verselerdi daha rahat okusaydım.
yeri geldi ihtiyaca yeri geldi gezmeye harcadım.

bu kadar rahatsız olma, benim 8bin, eşimin 12bin borcu vardı, 5 yıldır ödemiyorduk, bu ay peşin ödeyip kapattık. yukarıda da belirttiğim gibi okurken daha çok verseler daha çok alırdım. o zaman harcayacak ve yaşayacak vaktim vardı çünkü.
0
trajikomix
(28.12.20)
Aldım, almasam da olurdu aslında çünkü ailemle yaşıyordum. Öğrenim kredisinin ne olduğunu bile bilmeyen 17 yaşında bir lise mezunuyken arkadaşlarım "aa o formu da doldur, başvur mutlaka" dediler, ben de "ha peki" deyip başvurdum. Sonra da "oo para" diye harcadım.

Gerçi ben aldığımda geri ödeme faizi o kadar yüksek değildi, çok zorlamadı.
0
kobuzchu kiz
(28.12.20)
10 sene önce 1 yıl aldım 5bin lira falandı daha geçen sene ödedim 6 bin tl olarak, o zaman 220 lira yatıyodu aylık, ihtiyacım yoktu ama ailenin üstündeki çocuk okutma yükünü almak için aldım krediyi. iş bulurum illaki azar azar öderim diye düşünmüştüm.
0
nahtoderfahrung
(28.12.20)
Kredi aldım. İlk başlarda ihtiyacım vardı Daha sonra ise başlayınca pek ihtiyacım kalmamıştı. Iptal ettirmekte istemedim. Ayrıca 27. taksidi daaha bugün ödedim Kaldı son 17:)
0
spacevan
(28.12.20)
Aileye yük olmamak için aldım. Ailem rahatça karşılardı masraflarımı. 5 yıllık imza attım 17bin lira için. Artışlarla beraber 21-22bin lira harcadım. Şimdi 33bin borcum var. Yeni mezun olacaklara çok daha fena hesaplar çıkıyor
0
avatar is back
(28.12.20)
burs aldım. burs çıkmasaydı kredi almazdım, dediğiniz gibi borçlu olmaktan nefret ederim ve bu yüzden asla borç almam bir yerlerden. ne kadar param varsa o kadar harcarım. cebimde 2 kuruş varsa 2 kuruşluk yaşarım. banka kredisi, kredi kartı vs. hiç bana göre değil.
0
candide
(28.12.20)
Aldım.
İhtiyacım vardı.
Almasam da okurdum ama bu sefer de çalışmak zorunda kalırdım. Çalıştığım için kendimi geliştirmeye daha az zamanım kalırdı.

Lisans 12 k + Y.L.+ 22=34 k tl borcum vardı. Ödedim çok şükür.
0
Anthony McCarten
(28.12.20)
ben iyi bi sıralamaya ragmen kredi almistim. cok gerilerde olup burs alan vardi. o iste de bi haksizliklar dönüyor da neyse. sorumuza gelirsek, evet ihtiyaclarim icin kullandım. okuldan da burs aliyordum ama yeterli degildi. kredi olmasa da okurdum ama zor olurdu. kredi bir nebze rahatlatiyordu. calisirken odedim gitti. ben odedim diye herkes odesin falan da demiyorum. herkes surunsun kafasindakilere sinir oluyorum. umarim her ogrencinin aldigi kredi bursa çevrilir de azıcık yüzleri güler.
0
hazen
(28.12.20)
burs kazanmıştım. ilk sene sonunda bölüm değiştirdiğim için krediye döndü. böylelikle üç sene kredi almış oldum.

o dönem krediden biraz daha fazla gelirim vardı. annem de destek oluyordu. arada burs falan da çıkıyordu ufak tefek. sanırım kredi olmadan da okuyabilirdim ama ailem bu konuda yanımda durdu açıkçası, durumları iyi olmadığı için "bize çok güvenme, böyle şansın varken al" dediler.

dört yıllık burs/kredi ödemem 2016 yılında bitti. ben şu an üçüncü sınıftayım. çok verimli ve doğru (!) kullandığımı düşünüyorum o yüzden.

borcumun olması şu an hayattaki en son derdim diyebilirim... ben en iyi ihtimalle 28, en gerçekçi ihtimalle 29 yaşında mezun olacağım. şanslıysam hadımköy'de 2800 liraya kölelik yaparım işte. yine ev arkadaşıyla yaşarım, yine tek bir çift ayakkabım olur, yine akşam makarna yerim. türkiye'de bunun ötesini beklemiyorum. böyle yaşayınca da borcu ödemek veya maaşımın 1/4'üne haciz gelmesi çok koymaz. o para benim olsa yatırım mı yapacağım, daha güzel mi yaşayacağım? türk lirasını biriktirsem ne olur ayda 300-400 lira? ne yapacak devlet, canımı mı alacak? almazsa ayıp eder.

özetle ben türkiye'de kalırsam zaten paranın benim için geçerli bir meta olacağını düşünmüyorum. kazanacağım paranın 3/4'ü köpek gibi yaşamama yeterli olur, kalanıyla da borç ödenir. 3-4 sene sonra da kazandığım paranın 4/4'üyle köpek gibi yaşarım.

yurtdışına çıkabilirsem de zaten 2-3 aylık maaşımla bütün borcu kapatma şansım olur, dert edilecek bir meblağ değil.

o yüzden umrumda değil şu an. "ödemem" demiyorum, "silinsin" demiyorum kesinlikle. zamanında aldık, yedik. veririz eyvallah. sadece önemsemiyorum. cebinde para olan adam düşünsün borcu, bana ne.
0
der meister
(28.12.20)
Aldım, ihtiyacım vardı. Kira-faturalar-ders notları-yemek derken epey masrafım oluyordu kendi harçlığım yetmiyordu. Zaten yetmediğini farkedince başvurdum ve aldım. Sürekli gezip tozup alışveriş yapan bir öğrenci olmadım hiç.
0
megalomaniac
(28.12.20)
Aldım ve geri ödedim.
Para gönderenim olmadığı için ihtiyacım vardı. İlk aylar cepten yedik sonra iş buldum. kyk kredisi + kendi kazançlarımla okudum.
0
battal gemalmaz
(28.12.20)
Şaşıracak bir şey yok ki. Tamamen kobuzchu kız gibi oldu benim durumum. Bi baktım para geliyor, o dönem alkole sigaraya yemeğe gömdüm tüm parayı ve yetiyordu da. Şimdi büyüdük bulgur emcüklüyoruz evde. Ödüyorum işte bir yandan sorun yok rahatsız değilim.
0
vedatchilipeppers
(28.12.20)
Aldim.
Vallaha okuldan 400 falan, bir de bir dernekten başarı bursu aliyordum 350 civarı. Kısacası 2011-2015 arası kredisiz zaten 750 lira kazaniyordum. Üstüne kredi de aldim, annemlere yük olmadim.
Ihtiyacim var miydi? Vallaha parayi ezdim ben, ihtiyac denemez.
O yüzden kendi ödememe zerre lafim yok ama harbiden burs kazanmasi gerekip kredi alan, kredi alması gerekip burs kazananlari gördükçe insanlara hak veriyorum.
0
logisticsmanager
(28.12.20)
aldım, almasam zorlanırdım. ailem de biraz gönderiyordu ancak yetiyordu. kredi borcumun olması beni iş bulma konusunda motive eden faktörlerden biriydi çünkü ailem ödemekte zorlanabilirdi kendim halletmek istedim. zamanı gelince geri ödedim, ödemeye itiraz etmek de hiç aklıma gelmemişti, edeni de duymamıştım. 10 sene önceki hadise..
0
evanka
(28.12.20)
aldım. almasam okuyamazdım. ailemden ayrı şehirdeydim ve okul seçimi benim tercihim olduğu için maddi yardım isteme hakkını göremedim kendimde. aldığım parayı da eğitime harcadım zaten ancak yetiyordu part time iş geliriyle beraber.
işe başlayınca ödeniyor her türlü.
0
pink cadillac
(28.12.20)
aldım. okurken ilaç gibi geliyordu. öderken de pek zorlanmadım düzenli gelirim olunca ödedim bitti.

şuan ihtiyacım olmasa yine alırdım. düşük faizli hatta ileride ödenecek her türlü kredi alınmalı bence.
0
entropik
(28.12.20)
Off ailemin beni en çok sinir ettiği şeylerden birisi bu. Kredi aldım ve kesinlikle ihtiyacım yoktu. Annemin eski bir öğrencisi girdi akıllarına “alsın, çok rahat eder” vs diye ama bu öğrenci zaten babasıyla görüşmeyen ve ailesinden bir kuruş yardım almadan okuyan biriydi. Yani tabii ki onun işine yaramıştı. Ama bence benim asla ihtiyacım yoktu ama ailem sağ olsun her zamanki gibi milletin lafıyla başıma iş açtı. Özellikle aylık ödemesi büyük bir para değil tabii ki ama sırf böyle milletin lafıyla saçma sapan uğraştığım için çok sinir oluyorum bu kredi meselesine.
0
ms brownstone
(28.12.20)
Kredi aldım. Hali hazırda üniversitemden burs alıyordum ve hatta üniversite yurdunda ücretsiz kalıyordum (vakıf üniversitesi). Ailemden para almadan rahat bir öğrencilik geçirmek istedim, o yüzden krediyi aldım. Aynı zamanda part time çalışıyordum da. Ama çok güzel öğrencilik geçirdim, yedim içtim gezdim. Tadını çıkardım yani. Aileme de günlük masraflar yerine yurtdışında staj, work and travel vb. gibi konularda iş düştü. Şimdi de hiç şikayet etmeden düzenli olarak ödüyorum.
0
tss
(29.12.20)
evet vardı, aldım. okula gidemeyecek durumda farklı bir şehirde ve zor bir durumdaydım. özel bir şirketten o dönemki kredi miktarını yarısı kadar burs kazanmıştım onunla birlikte ancak okuyabildim. hala borç ödüyorum. oç çocukları alakasız kişilere burs verdi, bana çıkmadı. zor zamanlar geçiriyordum hala geçiriyorum. durduk yere sinirlendim tekrar.
0
anarsika
(29.12.20)
Yurtdisi yuksek lisans kredisi aldim 2 yillik, almasam okuyamazdim gibi. 45 bin felan toplam borc. Odemesi bitti sayilir da tek canimi sikan sey, alirken yuksek lisanstan sonra direkt doktoraya baslarsaniz doktora suresince ertelenir diyorlardi. Ben de mezuniyetten 6 ay sonra doktoraya basladigim icin basvurdum, direkt (!) olmadigi icin reddettiler. Ondan dolayi gicik olmustum. Bir de dilekceme verdikleri cevapta "Yurtdisinda oldugunuz icin issizlik sebebi ile 1 yil erteleyebilirsiniz" demislerdi. Baktim, eger issizlik sebebi ile ertelersem yillik 11 bin lira faiz ekliyorlar, o da ayri bir kazik. Kendimi biraz zorlayarak da olsa odedim eninde sonunda.
0
Haldamir
(29.12.20)
Ben de aldım ve almadan İstanbul'da pek tutunamazdım. Hatta almama rağmen hep kısmak, bir şeylerden feragat etmek zorunda kaldım.

Birkaç sene önce yapılandırdım, birkaç taksit kaldı şükür bitiyor. 12-13 bin tl gibi bir şeydi benim aldığım toplam para.
0
chicha_v2
(29.12.20)
kredi aldım. çok ihtiyacım yoktu aslında ama daha rahat okudum, istediklerimi daha çok yapma fırsatı buldum. 10 ya da 11 taksidim kalmış olmalı, ödüyorum.
0
a darkness coming
(29.12.20)
Aldım ama almasam da olurdu. Ailemle yaşıyordum paranın bir kısmı eve de harcanıyordu. Eve destek gibi bir şey oldu aslında arada gezmeye, içmeye da harcadım tabii. Bir de krediye güvenip kredi kartı da çıkartmıştım çok zekiymişim.

Şimdi ki aklım olsa almazdım. Ödeyemediğim için hesaplarıma e-haciz falan geldi ama ödedim sonunda.
0
red morning
(29.12.20)
aldim cunku okurken ailemden para almak istemedim.
odemeyi bitirmem 10 sene surdu, bu sene bitirdim..
0
cooperr
(29.12.20)
almadım.

ihtiyacım yoktu. (gerçi kimin fazladan paraya ihtiyacı olmaz ki.)

burs muhabbetlerini duyunca alsam mı diye sordum bizimkilere. babam memur, ve tam bir "devlet memuru" olduğu için "devletin parası ihtiyacı olana gitsin, bizim almamız doğru olmaz." dedi.

yaaa işte biz böyle naif naif 3 kuruşların hesabını yapalım, hükümet bizim o emek emek tasarruf ettiğimiz paraların kaç katıyla olaylar olaylar.

neyse. iyi ki almamışım. devlete ne borcum olsun, ne de alacağım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.20)
aldım, yine de biraz zorlandik. babam hayatta olmamasina ragmen burs cikmadi.

ben alkol alan, barlarda takilan biri degilim. surekli malzeme almam gereken bir okul okudum, guzel sanatlar fakultesi. o yuzden bu para hep okula gitti.

simdi maasimla kirami ve faturalarimi anca oduyorum, istanbul'da. bunu odemee baslayamadim henuz. maasim artinca baslarim diye dusunuyorum. faizini silseler keske.
0
batlegolas
(29.12.20)
aldım , ihtiyaç vardı.
daha sonra lisansüstü eğitim sebebiyle borcu geri ödemede erteleme talep ettim. 2014 gibi geri ödemeye başlamıştım 12 bi tl yi. 4 senede az az ödeyerek bitirmiş oldum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(29.12.20)
Aldım, çünkü başka çarem yoktu. 2011 yılında mezun olup 2013 itibari ile ödemeye başlayarak 2019 tarihinde bitirdim. Nakış nakış ödeyerek kıt kanaat azıcık kazancımdan kısarak hiç aksatmadan ödedim. Bu yüzden bazen ödemeyen ya da burs alan arkadaşlarıma kızarım, elimde değil.

Bir de hiç bir zaman bitmeyeceğini düşünürdüm ödemelerin, hayat çok enteresan...
0
va
(29.12.20)
Calişarak okudum ama aldığım maaş gecinmeme yetmiyordu, kredi destegiyle ucu ucuna geciniyordum, o yuzden almam mantıklıydı.

Odemesine gelince bu sene yeni cikan yasayla yapilandirdim. 2 ayda 1 900 tl odeyerek 18 taksitte bitirmeyi düşünüyorum, zor olacak benim için ama bir yerden başlamak lazim.

Okurken okul bitip hayata atilinca bitecek bu sefalet diyorduk ama hayat oyle olmuyor ne yazik ki.

Şimdi üniversite okuyan 3 kardeşim var..
0
eylul
(29.12.20)
(15)

Büyük bir aşk bittikten sonra tekrar aşık olabilmek

dragons
Var mı bunu yaşayan? Bir daha aynı şeyleri bir başkasına hissedemeyecrğim diye korkuyorum.İyileşme, tekrar aşık olabilme süresi ne kadardır?
Var mı bunu yaşayan?
Bir daha aynı şeyleri bir başkasına hissedemeyecrğim diye korkuyorum.

İyileşme, tekrar aşık olabilme süresi ne kadardır?
0
dragons
(22.12.20)
Aynı şeyleri hissetmeyeceksin zaten, eğer çok genel hislerden bahsetmiyorsan. Bunun yerine farklı şekilde güzel şeyler hissedeceksin. Aynılarını arama o yüzden, farklı insanların sana farklı şekilde iyi hisswttirebileceği ihtimalini gözardı etme.
0
Jux
(22.12.20)
Mümkün. Korkma. Bir ilişkiden ne istediğini daha iyi bilecek hale geleceksin zamanla. Ve iyi ki ondan ayrılmışım dediğin bir gün bile gelecek. Dediydi dersin :)
0
sevenay
(22.12.20)
Mümkün mümkün. Hem de gayet olası. Normal endişeler, geçecek.
0
kisa
(22.12.20)
3 sene sonraki sen su anki senden cok daha farkli bir insan olacagi icin (oyle olur diye umalim) baska birine asik olabilir. (bkz: aynı nehirde iki kez yıkanamazsın) hesabi.
0
hot potato
(22.12.20)
Yalan dostum aşk diye bir şey yok... Ben aşka inanmam da, o güzel hisler, sevmek güvenmek vs. mevzusu oluyor ya.

İyileşme süresi ise değişken, 6 ay da süren var, 6 yıl da..
0
lcha
(22.12.20)
aşktan sonraki süreci "iyileşme" olarak kodlarsan, o zaman "hastalık" gibi yaşarsın o dönemi. hayatın olağan akışı için bir süreç olarak ele alırsan, o zaman kendi doğal akışı içinde yaşarsın aynı süreci.

"iyileşme" süresi de ihtimali de yine tamamen sana bağlı. "aşk acısı mağduru" olma haline tutunursan, yıllarca aynı kısır döngü içinde cebelleşip durursun. yıllar içinde ilişkilerle, bağlanmayla, güvenmeyle ilgili anksiyete geliştirirsin ve bu seferde bu nedenlerle ilişki girişimlerini sabote edersin.

ayrıca aşk sadece duygulardan ibaret değil. nörolojik ve hormonal nedenlerini de araştırırsan büyük aşk dediğin şeyin aslında ne kadar dürtüsel olduğunu anlar, rahatlarsın.

her şey gelip geçer, hayatta her şey insana dair.
0
Phoebe
(22.12.20)
var.

insan herkese aynı şekilde aşık olmuyor, herkesi aynı şekilde sevmiyor.
yani hisler biraz da karşımızdakiyle ilgili gelişen şeyler.
normal süreçler bunlar.

ama aşk acısı yaşayacaksanız yaşayın.
bu tip süreçleri bastırmak, geçiştirmek çok yanlış.
gerekiyorsa sürünün biraz.
bu süreçlerden geçebilmek önemli.
süresi tamamen kişiye, kişinin hayata bakışına bağlı.
0
blatta hiberna
(22.12.20)
süreci bilmiyorum ama muhtemelen aşık olabileceğin kişiyle karşılayacağın süre kadardır.
bir süre yas tutman normal ama "tekrar aşık olunur mu" diye kendini şartlandırma ve insanlardan soyutlama. olabilecek güzel şeyleri oldurmazlık etmiş olursun.
gayet de olunur.
0
tabudeviren
(22.12.20)
o kadar üzüntünün hemen ardından birinin kaşında gözünde hayatın anlamını bulacak kadar duygusal olarak salak varlıklarız. acını ciddiye al ama baki kalacak sanma. bi müddet sonra para verseler o acıyı sürdüremezsin.

bugün dinlen yarın koşarsın.
0
IncredibleMau
(22.12.20)
var. 3 yıl.

2012 Nisan gibi biten ilişkimde aşıktım. Ama herhalde 2011 Kasım Aralık gibi aşk kalmamıştı, ya da 2011 Temmuz da olabilir. 2015 Şubat'ta tekrar aşık oldum. arada geçen 3 yıl boyunca ilişkilerim oldu ama hoşlanma ve sevgiye dönmesi oldu, aşk ve sonra sevgiye dönmesi değil.
0
stewie
(22.12.20)
ben, valla olunuyormus. her noktası tamamen aynı his değil, ama bu daha az aşık olundugu anlamına da gelmiyor, aynısı olacak diye bir şey yok
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.12.20)
korkunç derecede büyük bir aşktan sonra 5 yıl.
0
Pranarian
(22.12.20)
Sizi mutlu eden, tam size göre, aşık hissettiğiniz biriyle olduysanız bu bir daha olacaksınız anlamına gelir. Çünkü dünyada aşık olabileceğiniz sadece bir kişi yok. Size uyan birden fazla kişi var.

www.ayrilikacisi.org yazının son bölümünü okumanızı tavsiye ederim.
0
Anthony McCarten
(22.12.20)
İlk olarak elbette mümkün diyerek başlayacağım.
15-16-17 yaşlarımdayken baya kara sevdaya tutulmuştum ve o çocuğa aşırı derecede zamanla aşık olduğumu fark etmiştim ve 2 yıl birlikteliğimizde olmuştu niye bitti yada kim bitirdi diye sorarsan ben bitirdim çünkü aldattı. Sonrasında yaklaşık 2 yıl filan boş boş takıldım muhabbet flört yani öyle şeylerle ve bir daha aşık olamayacağımı düşündüm. Karşıma birisi çıktı baya düzgün mesleğini filan eline almış adam baksan dört dörtlük dersin yaşım 18-19 gibiydi ve biz flörtleşmeye başladık. Tabi ben ilk 6 aya kadar sadece konuştuğum biri olarak gördüm ve pek bişey hissedemedim sonrasında yavaş yavaş bişeyler hissettiğimi düşündüm ve 4 yıl birlikteliğimiz sürdü. Ama tabi önceki gibi asla hissedemedim ona yaptığım şeyleri buna yapamadığım zamanlar olmuştur. Neyse.... Ne mi oldu? nişanlandık ve :):) aldatıldım .. ayrıldım bunun üzerine baya bi yorucu süreç geçirdiğim için tekrardan elbet biri gelir istendiği zaman ama ben o kadar yoruldum ki sanmıyorum delidivane aşık olabileyim... kısacası artık sadece gözümde konuşmaktan ve öylesine muhabbet etmekten öteye gidemeyeceğimi düşünüyorum karşı cinsimle... tabi bu bir süreç :) kısacası bu benim seçeneğim istersem aşık olabilirim fakat artık istemiyorum :)
0
yeni ve işsiz
(08.01.21)
her ay aynı duyuruyu açan birisi olmasaydın ciddiye alırdım da kusura bakma bu haliyle çok ciddiye alamadım. sen yine aşık olursun birine merak etme.
0
der meister
(08.01.21)
(27)

İlkokul, ortaokul, lise ve üniversiteden kaçar arkadaşınız kaldı?

ms brownstone
Yakınlık derecenizi ve yaşınızı da belirtirseniz çok güzel olur. Ben ilkokul ve ortaokulu farklı yerlerde okudum ve görüştüğüm bir kişi bile yok bu ikisinden. Liseden de sadece bir arkadaşım var görüşüyoruz diyebileceğim ama onunla da saçma bir ilişkimiz var. Bazen aylarca konuşmuyoruz ama bir anda
Yakınlık derecenizi ve yaşınızı da belirtirseniz çok güzel olur.

Ben ilkokul ve ortaokulu farklı yerlerde okudum ve görüştüğüm bir kişi bile yok bu ikisinden. Liseden de sadece bir arkadaşım var görüşüyoruz diyebileceğim ama onunla da saçma bir ilişkimiz var. Bazen aylarca konuşmuyoruz ama bir anda karar verip Fransa’ya tatile gittiğimiz de oldu. Tatilden sonra yine 6-7 ay hiç görüşmedik. Yüzeysel sayılabilecek bir ilişkimiz var yani. Üniversiteden de sadece 2 arkadaşım var düzenli görüştüğüm ki bu ikisi de yıllardır en yakınım olan kişiler. Sürekli arayıp sorduğum sadece bu iki kişi kaldı okul yıllarımdan.

Aslında liseden ve üniversiteden birkaç kişi daha vardı ara ara telefonda konuşup aynı şehirde denk gelebilirsek görüşmeye çalıştığımız ama sebebini bilmediğim bir şekilde hiçbirini arayıp sormaz oldum ve haliyle kimse kalmadı.

Bazen çok uzun yıllardır arkadaş olan insanları görünce kendimi sorguluyorum neden kimseyle ilişkimi devam ettiremiyorum diye ama bir yandan da istemiyorum çevremde fazla insanı. Köklü ve güzel birkaç arkadaşlığım daha olsa güzel olurdu ama üşeniyorum galiba birilerini arayıp sormaya ya da başkalarının da hayatlarıyla ilgilenmeye. Diğer insanların bu konularda nasıl olduğunu da merak ettim. Siz nasılsınız bu konuda? Var mı böyle eski güzel dostluklarınız yoksa benim gibi misiniz siz de?
0
ms brownstone
(11.12.20)
Sıfır, sıfır, sıfır ve sıfır.
0
elorelia
(11.12.20)
0. Aynı insanı senelerce çekemiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.12.20)
Üniversiteden 3 yakın arkadaşım var; biri en yakin arkadasim hatta. Liseden yok, ortaokuldan görüştüğüm 2-3 kişi var ama farklı bir ülkedeyim artık; çok göremiyorum o yüzden.

Erkek arkadaşımın en yakın arkadaşları üniversiteden; 20 yıla yaklasiyorlar. Bu tamamen denk gelmeyle ilgili bir durum ama bana kalırsa. Ben de is yerinden hiç arkadaş edinemiyorum mesela.
0
fraise
(11.12.20)
İlkokul ve ortaokuldan 2 tane ikisi de aynı kisiler. Numaralarımız var. 3 sene önce buluşmuştuk. Şimdi hiçbirimiz sormuyoruz.

Liseden 2 kişiydi 1' e indi. O biriyle de her fırsatta görüşür buluşur ya da konuşuruz bir şekilde.

Üniversiteden 5-6 kişilik bir arkadaş grubuyuz. Hepimiz dağıldık başka şehirlere ama her fırsatta görüşüruz birbirimizin şehrine gidince. Zaten bunlardan ikisi en yakın iki arkadaşım sayılır. Şu an bile wptan bir şeyler yazıyorlar.

Valla arkadaşlık da emek istiyor diğer birçok şey gibi. Karşıma farklı zamanlarda farklı yerlerde çok sağlam insanlar çıktı. Onlar da beni hayatlarında tutmaya gayret etti ben de onları. Ben arkadaşlık ilişkilerinin kişinin karakteri ile ilgili önemli veriler sunduğunu düşünüyorum.

Edit: 26 yaşındayım.
0
Amaranta ursula
(11.12.20)
orta okuldan 4
liseden 7
üniden 35 kadar
0
ankarakecisi
(11.12.20)
Liseden bir arkadaşım var ama gerçekten yılda bir konuşuruz. Başka ülkede yaşıyor, buraya geldiğinde görüşürüz, hiç zaman geçmemiş gibi muhabbet ederiz. Sonra evine döner hiç konuşmayız. Üniversiteden de arkadaşlarım var birkaç tane ama çok yakın değiliz. Bir derdim olsa onlara gitmem, onlar da bana gelmezler. Tanıdıklık ile arkadaşlık arasında bir durum gibi biraz.

Ben de bazen istiyorum keşke çocukluktan beri gelen, beni kendimden daha iyi tanıyan gerçek bir dostum olsaydı diye. Ama ben de sizin gibi üşengeçlikten kaybediyorum hep. @Amaranta ursula'nın dediği gibi emek istiyor bu işler. Bir de öyle bir insan çıkmadı karşıma hiç.

Hepsine sıfır diye arkadaşlara ek soru: Şimdiki arkadaşlarınızla nasıl tanıştınız?
0
peki madem
(11.12.20)
26 yaşındayım, hala üniversite üçüncü sınıftayım.

liseden bir arkadaşımla lise sonrasında da görüşmeye devam etmiştik, tıpkı senin gibi birlikte yurtdışına falan bile çıkıp konsere gitmiştik vs... belki iki yıl olmuştur, "slm kanka nabıyon" dışında muhabbetimiz yok. o bile en son altı ay önce olmuştur belki. çünkü farklı ülkelerde yaşıyoruz artık, bağ tamamen koptu maalesef. yazsam ne yazacağımı bilmiyorum, öyle bir durum.

üniversiteden çok yakın bir arkadaşım var. aynı bölümdeydik, o sonradan bırakıp gitti ama mesafelere rağmen yazışır ve görüşürüz.

ama sürekli görüştüğüm, bana bir şey olsa 1-2 gün içinde şüphelenecek tek insan sevgilim ve ailem sanırım. öyle beni bir süre ortalıkta görmese "ne oldu acaba?" diyecek bir tane bile arkadaşım yok, iletişimimiz kısıtlı olduğu için bir ay haber alamasa kimse merak etmez.
0
der meister
(11.12.20)
ilkokul ve ortaokul sıfır. liseden 5-6, üniversiteden 4. 24 yaşındayım.
0
candide
(11.12.20)
Ø
0
zagrebingözleri
(11.12.20)
filteria
(11.12.20)
Yaşım 38 olmak üzere. Eğer akşam akşam unuttuğum yoksa (ki sanmıyorum):

İlkokul:
• 0

Ortaokul:
• 1 tane en yakın arkadaş.
• 2 tane çok yakın arkadaş.
• 10 kadar yıllar Facebook sayesinde tekrar irtibat kurup yakınlaştığımız, sık buluşup goygoy yaptığımız ama şehir değiştirdiğim için ancak memlekete döndüğümde görüşebildiğim, Whatsapp'ta çok aktif kullanılan bir grubumuzun olduğu arkadaş grubu.

Lise:
• 1 - Ama ortaokul ve liseyi aynı yerde okuduğum için aslında üst maddeyle birleşik. Lisede okula gelip yeni tanıştıklarımdan bahsediyorum. Çok yakın değiliz. Aslında lisede 7/24 sürekli eküri gezip aramızdan birinin karşı cins olması nedeniyle adımızın çıkacağı kadar yakın olduğumuz 4'lü bi grubumuz vardı ama maalesef zaman içerisinde uzaklaştık.

Üniversite:
• 3 - Hepimiz farklı şehirlerdeyiz ama aynı şehirde olunca görüşüyoruz.
0
kalifiye balta sapi
(11.12.20)
s ı f ı r
0
debian
(12.12.20)
Lise öncesi sıfır. Lisede 10 kişilik bir arkadaş grubuyduk hala görüşüyoruz. Okuduğum lisede hala herkes arkadaş ama en kalabalıklardan biri biziz sanırım.

Üniversiteden 5.
0
jazzabel
(12.12.20)
Aktif görüştüklerim: İlkokul-1, Lise-3, Üniversite-1 sadece yakın arkadaşlarım tabi. Orda burda görüp selamlaştığım ya da arada bi storysine falan cevap atıp lafladıklarım değil
0
eatpraylaw
(12.12.20)
35 K. İlkokul sıra arkadaşımla hala görüşüyoruz.ikiniz de evlendik yakın oturuyoruz sık sık ailece görüşürüz.
Ortaokuldaki kankalarım birbirleriyle evlendiler hala görüşüyoruz benim için süper oldu bi kerede ikisini birden görüyorum.

Aslında tüm ilkokul ve ortaokul arkadaşlarımı sık sık görüyorum. Herkes hala aynı semtte oturuyor.
Liseden herhangi birini yolda görsem tanımam.
0
suicides underground
(12.12.20)
38 e
-orta-lise = sıfır
üniden 3 beş kişi var. onlarında bazıları çıkar ilişkisi işte, bana işleri düştüğü için arar sorar o da olmasa beni aramazlar biliyorum. çocukluktan beri ayrılmadığım bir çok arkadaşım var belki de onlara sebep okuldakiler falan öyle zaman geçirmelik yani.
0
seyduna6687
(12.12.20)
32 E. Lise arkadaş grubumdan aynı şehirde olduğumuz 3 kişiyle düzenli görüşüyorum. Diğerleri istanbul göçtüğü için koptuk biraz. Üniversiteden 2 kişiyle irtibat halindeyim. Biri çok yakın arkadaşım zaten.
0
the coon
(12.12.20)
AA anket ne güzel
Mahalleden 2
İlk okul 0
Orta okul 0
Lise 4
Üniversite 0
0
allah yazdiysa bozsun
(12.12.20)
Ilkokul: 6-7 kadar (pek sik gorusmeyiz ama arkadasiz)
Orta: ilkokulla ayni ekip
Lise: yok
Unv: 4-5 ama benim daha cok universite disi, sosyal cevremdendi arkadaslarim
0
mor oje
(12.12.20)
ilkokul 0
ortaokul 2
lise 3
üniversite 2-3

Önceden bu sayı çok daha fazlaydı. Evlenenler bir şekilde buharlaşıyor galiba. Bir çoğu ile hiç görüşmemeye başlıyoruz. Bir kısmında ise ikinci katip seviyesine çekiliyor muhabbetler. Ortaokul yıllarından kalan arkadaşlarım da evli ancak onlarla aile üyesi gibiyiz şimdilik eşleri aforoz etmediler beni.
0
istege bagli sigortasiz
(12.12.20)
İlkokuldan 1, ortaokuldan 1, liseden 0, üniversiteden 4 (o da zamanla 1-2'ye düşer) hepsi yakın derecede. Zaten yakın olmadıklarımla da laf olsun diye görüşmeyi sevmediğimden kopuyorum direkt.
Yaş 28
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(12.12.20)
28 yaşındayım.
İlkokul 1 (Aynı zamanda ortaokul arkadaşım) Ayda 1 görüşürüz.
Lise 5 Yılda 2 görüşürüz.
Üniversite 2 3 yılda bir görüşür, ayda bir telefonlaşırız.

Bu sayı aslında daha fazlaydı ama son 4 yılda evlenenler ortadan kayboldu veya iş güç derken uzak mesafelere gittiler.
0
Anthony McCarten
(12.12.20)
ilkokul ortaokul kesinlikle sifir. hayatimin en kotu donemiydi ve butun sinif arkadaslarima nalet etmisimdir.
liseden 2 kisi ile iletisim halindeyim. gerci 1 diyelim daha dogru olur.
universiteden 8-10 falan.
0
hot potato
(12.12.20)
Ilkokul-ortaokul-lise: 0
Universite: 2
Yuksek lisans: 2

32/K
0
instant crush
(12.12.20)
32 Erkek kişisi olarak

İlkokul 2 kişi. Birinin ikizi var. Onu saymadım. Öyle çok sık görüşmüyoruz ama arada yazışıyoruz.

Liseden 1 kişi. Arkadaş evlendi. Geçen haftalarda da baba oldu. Bununla görüşüyordum sıksık. Evlenince ve pandemi nedeniyle yalan oldu.

Üniversiteden var bi 5 - 6 kişi. Çoğu evlendi. Bekar 2 kişi kaldık. arada yazıştığımız oluyor. Biriyle de senede 2 defa konuşuyoruz. Bu kadar.

Ulan tek değilmişim. Bi kendim sanıyordum arkadaşsız takılan.
0
put it in your appropriate place
(12.12.20)
ilkokul, ortaokuldan kalmadı. öncesinden kalan çocukluk arkadaşlarım var. liseden arada bir konuştuklarım var.

üniversiteden 4-5 tane var.

25/K
0
muslugubozukhayrat
(14.12.20)
0-0-0-2

üniversiteden iki kişi var, onlardan biri evli. çok nadir görüşüyoruz, karısından izin alamıyor :D

öbürü de başka şehirde (ankara).
hiç görüşmüyorum.. o yazıyor.
0
tabudeviren
(18.12.20)
(8)

Çekiliş, şans oyunu gibi bir şey kazandınız mı hiç hayatınızda?

ms brownstone
Ya da kazanan birilerini tanıyor musunuz?Sürekli bir yerlerden çekiliş reklamı vs. çıkıyor önüme ama bana imkansız geliyor hep böyle şeyler. Çevremde kimsenin böyle bir şeyler kazandığını da duymadım hiç. Sizin var mı böyle bir şey kazanma hikayeleriniz? Varsa nerden ve ne kazandınız?
Ya da kazanan birilerini tanıyor musunuz?

Sürekli bir yerlerden çekiliş reklamı vs. çıkıyor önüme ama bana imkansız geliyor hep böyle şeyler. Çevremde kimsenin böyle bir şeyler kazandığını da duymadım hiç. Sizin var mı böyle bir şey kazanma hikayeleriniz? Varsa nerden ve ne kazandınız?
0
ms brownstone
(05.12.20)
ülkerden türkiye maçına bilet kazanmıştım, twitterdan. golf dondurma çubuğundan 100 liralık trendyol hediye çeki kazanmıştım. normalde katılmam çekilişlere ama katılınca da bir şeyler kazanıyorum şansa. büyük çekilişlere katılmadım ama hiç, anlamsız geliyor.
0
candide
(05.12.20)
çocukken babam kazıkazandan bana öylesine bir kart çektirdi ve 10.000 lira çıktı. (ekmek=600 lira.)

iki yıl önce piyango oynadım, amorti çıktı.çıkanı tekrar oynadım, 25 tl çıktı. onunla da oynadım, yine amorti çıktı. o amortiyi de oynayınca bir şey çıkmadı. orada noktaladım şans oyunu kariyerimi. :)
0
filteria
(05.12.20)
2 kere kitap, 1 kere sınırsız yemek kazandım aldkfjkj 1 kere de börekçiden kupon kazanmıştım.
0
black holes in the sky
(05.12.20)
Ankarada öğrenci iken twitterdan if de olan konserlere gösterilere çok bilet kazanırdım. Cem Adrian konserine, Erkin Koray konserine ve bir kaç konser ve gösteriye daha gitmiştim mesela. Ama bol kepçeden dağıtıyorlardı kendi şansımdan değil sanırım.

Lisedeyken de kola açma halkasındaki kodları gönderiyorduk, onun, binin vs. katlarına denk gelirsen bir şeyler kazanılıyordu. Ben rockncoke bileti kazanmıştım 2 kişilik. Ama gidecek durumum yoktu o zaman. Büyüyünce gittim ama hala o bilete çok üzülürüm.
0
a perfect lie
(05.12.20)
Arada basketbol maçlarına beraberlik oynardım. 13.00 oran verirdi. Fenerbahçe basketbol takımı birkaç sezon önce Euroleague'de iki hafta üst üste berabere kalıp maçı uzatmaya götürdü. iki hafta üst üste bildim. Bir kere de real madrid valencia basketbol maçını beraberlik bilmiştim. yine oranı 1'e 13'tü.
Artık değişmiş sanırım beraberlik yerine uzatma olur olmaz seçeneği var, oynamıyorum.

Edit:
Soruyu tekrar okuyunca şans oyunu dendiğini fark ettim.Bahis şans oyunundan sayılır mı bilemedim ama basketbol gibi bir sporda beraberlik bilmek için de şanslı olmak gerekir herhalde :)
0
Anthony McCarten
(06.12.20)
- Lipton'dan oyun oynayarak demlik ve cay kazanmistim. (15 sene oluyor)
- 8-10 sene kadar once pahali bir tiras makinasi hediye gelmisti (fenomen filan degilim, bi siteye uye oldum zart diye geldi deneyeyim diye)

- 5-6 sene evvel cok unlu olmayan bir amerikali sanatcinin konserine cift kisilik bilet kazandim soru cevaplayarak. (bir radyoydu bunu veren)

onun disinda sayisalda 4 bile bilmisligim yok. (3 bir kere sanirim)
0
yoggi
(06.12.20)
ofis arkadaşıma palio çıkmış zamanında migrostan. çocukluk arkadaşım var hala yakınen görüştüğümüz ona da halkbankasından(vakıf da olabilir) polo çıkmıştı.
0
syozkn
(06.12.20)
2011'de milli piyango biletime 1.000 lira ikramiye isabet etmişti. Önce bi gaza geldim ama çeyrek olduğu dank edince buruk bir sevince dönüştü.

Bir keresinde de şirket bizi tatile götürmüştü Çeşme'ye. Orda gece baloda çekiliş yapıldı ve bana kravat çıkmıştı. O gün kravat takmayan nadir kişilerden biriydim. Epey ironik olmuştu :)
0
himmet dayi
(06.12.20)
(9)

uzun süreli motive olmak

passion rules the game
nasıl yapıyorsunuz?akademideyim, ülke, okul hepsi sıkıntı. 2-3 iyi makale yazsam en azından bir yerlere başvurabilirim veya yurtdışına geri dönebilirim ama enerjim kalmamış gibi hissediyorum. bazen gaza gelip başlıyorum bir şeylere ama hızlı sonuç alamayınca yine kopuyorum.nasıl başa çıksam?danke.
nasıl yapıyorsunuz?
akademideyim, ülke, okul hepsi sıkıntı. 2-3 iyi makale yazsam en azından bir yerlere başvurabilirim veya yurtdışına geri dönebilirim ama enerjim kalmamış gibi hissediyorum. bazen gaza gelip başlıyorum bir şeylere ama hızlı sonuç alamayınca yine kopuyorum.
nasıl başa çıksam?

danke.
0
passion rules the game
(05.12.20)
Uzun süreli motive olmak imkansız gibi bir şey. Onun yerine disiplinli olmayı öğrenmek daha iyi olur. Disiplini oturtunca motive olsan da olmasan da, karnın ağrısa da ağrımasa da işin başına oturabiliyorsun.
Bunu sağladım. Nasıl yaptım; günlük program yaparak. Programdaki her bir işi adım adım köşe taşlarına bölerek. Mesela bir makale yazılacaksa 09:00-15:00 arası makale yazılacak şeklinde değil de bunu parçalara bölerek. 09:00--10:30 orta bölümün ilk paragrafı yazılacak. 10:30-11:30 ikinci paragrafı yazılacak gibi. İlk parçayı halledince ikinciye geçtim. Yazının tamamını düşünmedim.
Bir de bir işin başına geçince enerjisiz hissetmek vb. vücut salgılarıyla falan alakalı. Şimdi uzun uzun yazamayacağım ama başlarken hissettiğin o isteksizlik ve gerginlik üç dört cümle yazınca gidiyor.
Dört yıldır günlük programından şaşmamış biriyim. Lafımı dinlemeni tavsiye ederim.
0
Anthony McCarten
(05.12.20)
hayatın bana öğrettiği şeylerden biri de yapılması gereken şey ne ise onun ne benim keyfimi bekleyeceği ne de benim motivasyonumun olup olmaması ile ilgileneceği.

bir iş yerinde çalışıyorsundur ve bir görevin vardır işin yapılması gerekiyordur.
kimse sana "cnm bugün motive misin ?" diye sormuyor.

öğrencisindir ve bir deadlinea bir şeyler yetiştirmeye çalışıyorsundur. O deadlineın bizim ruhsal durumumuzu umursadığını sanmıyorum.

dolayısıyla motivasyona entegre bir çalışma yerine daha profesyonel düşünmek ve zor da olsa bişiler yapmaya kalkışmak daha önemli.

motivasyon zaten zor olan o ilk ve ağır adımı attıktan sonra kendi geliyor.

ha bu kadar yazdım ben robot gibiyim süperim her şeyi bu şekilde mi yapıyorum. hayır. aynen ben de sizin gibi hissediyorum yer yer ama acı gerçek bu.

kaldı ki ne zaman motive olmayı bekledim hep işler zora girdi ya hüsran oldu.

motivasyon önemli ama başlangıç için koşut değil.

gerne..
0
AlsterWasser
(05.12.20)
@jrr ben nerede dedim ki çalışmayayım diye :) ne yapmam gerektiğini biliyorum, nasıl yapılabileceğini soruyorum
0
🌸passion rules the game
(05.12.20)
Bence uzun süreli motivasyon o şeyi ne kadar istediğin ve senin hayatında ne kadar önemli olduğu ile doğru orantılı. Senin durumunda ise yeteri kadar çok istemediğini, ve biraz da confort zone dedikleri duruma düştüğünü düşündüm ben. Ha bir de sadece çok istemek yetmiyor @Antony McCarten' in de dediği gibi disiplin konusunda kendini eğitmen gerek.
En azından kendimde gözledigim böyle oldu.
0
Amaranta ursula
(05.12.20)
ben bir disiplin için uğraşayım :D

doktora tezim için de yeterince istemiyor olabilirsin demişlerdi ama 2-3 sene dert ettim, bitime doğru başladım, 4-5 ayda veri topladım, analiz edip savundum :) beklemek beni geriyor.
0
🌸passion rules the game
(05.12.20)
Çevrende güzel işler yapan biri yoksa motive olman zor. Seni de dibe çekerler. Başka bir ülkede okuduysan ünvanları yayınları toplayıp sonra dön Türkiye'ye.
0
OrangeYellow
(05.12.20)
Bana durumunuz biraz endişeden besleniyor gibi geldi. Akademi, ülke, okul, gelecek ve kariyer kaygısı omuzlarınıza binmiş ve haliyle endişe seviyeniz yükselmiş. Bu durumda iki kırmızı alarm tepkisi veriyoruz genelde. Ya o endişeye tutunup, işlevsiz davranışlarda bulunuyoruz veya ilki sürdürülebilir olmadığından endişe ve kaynaklarına karşı duyarsızlaşıyoruz. Bu noktada biraz bu konulardaki endişelerinizi gözden geçirmenin, meseleyi daha derinden ele almanın uygun olabileceğini düşünüyorum.
0
gergedan
(05.12.20)
Hedef koymak. Kişiyi motive eden, zorluklara karşı durmasını sağlayarak yardım eder. Hedefte problem varsa canınız bir şey yapmak istemez. Belki hedef gerçekçi değil veya çok kolay yahut heyecan verici değil.

Sürekli motive olmaya inanmıyorum. Bazen bir şey yapmak istemese de, insan bu isteğini dinlememeli. Paulo coelhonun sadece güneşli günlerde yol alsaydık gibilerinden bir sözü olacak.
0
EasyTiger
(05.12.20)
Su ani var, afet inan avrupa da doktora ogrencisiyken bulunduğu sehir ucaklar tarafından bombalanıyor bir akşam. Ev arkadaşı korkudan benzi atmış çığlık atarken afet ders calisyordur. Arkadaşı sorar başımıza bombalar yagiyorken sen nasil hala ders calisabiliyorsun? Afet inan da seninle birlikte çığlık atmam ise yaşayacaksan hemen yapayım ama bunun durumumuza bir faydası yok demiş. Yani hayatin dönemleri ve hatta tamamı kendini kandırma üstüne kurulu. Yapacak daha iyi bir şeyin yoksa isini yap fikri bana mantıklı geliyor. Paylaşmak istedim.
0
sarcophagus
(05.12.20)
(4)

e-kitaplarınızı nereden indiriyorsunuz?

Cesario
Google sonuçlarda bulduğum linkler hep saçma sapan sitelere yönlendiriyor.Sizin indirdiğiniz ekitap siteleri hangileri?
Google sonuçlarda bulduğum linkler hep saçma sapan sitelere yönlendiriyor.

Sizin indirdiğiniz ekitap siteleri hangileri?
0
Cesario
(05.12.20)
Çoğu yadi.sk bağlantılı linklerden . Pek sorun çıkmıyor.
0
Erva
(05.12.20)
Z-library. b-ok.org olarak da biliniyor ancak engellemeler yüzünden adresi sürekli değişiyor. son ulaşılabilir adresi bu b-ok.org.convey.pro
0
Anthony McCarten
(05.12.20)
hattusa.live
0
2oda1salon
(05.12.20)
bibliotik
0
battal gemalmaz
(05.12.20)
(4)

Bionluk hakkında

Fiyu
Siteye üye olan var mı?20 liraya logo yapan var ve o kadar kötü ki herkes te beğeniyor.Şaka gibi gerçekten.Boş zamanlarımı değerlendireyim dedim ama elde var sıfır.Teklif veriyorum kimse cevap yazmıyor.Puanı iyi olan kişiler nasıl iş buluyor?
Siteye üye olan var mı?

20 liraya logo yapan var ve o kadar kötü ki herkes te beğeniyor.Şaka gibi gerçekten.Boş zamanlarımı değerlendireyim dedim ama elde var sıfır.

Teklif veriyorum kimse cevap yazmıyor.Puanı iyi olan kişiler nasıl iş buluyor?
0
Fiyu
(02.12.20)
Bir ara iş yapmak için kullandım. Rezalet paralar teklif ediliyor. Aşırı ucuz iş yapanlar piyasayı düşürmüş. Bir de işi teslim ettiğinizde karşı taraf onaylamazsa para size geçmiyor. (En son öyleydi.) İşin son halini alıp onaylamadığı için paramı alamadığım oldu.
İngilizceniz varsa Fiverr daha iyi.
0
Anthony McCarten
(02.12.20)
bionluk çöp tamamen, nasıl ayakta kalabildiğini anlamıyorum ama işte yaratıcılık göreceli bir şey tabii.

logo yaptırmak için bionluk'ta en popüler olan logo tasarımcılarından biriyle konuşmuştum.
kafamdaki şeyi söyledim, önce "o logo değil illüstrasyona giriyor" dedi.
"ama daha önce yaptığınız şu, şu ve şu logolarınızda buna benzer şeyler var" dedim.
birinin çizim kısmını müşteri vermiş, diğerinin bilmem nesi bilmem neymiş, berikinin tarzı için bilmem ne yapmak gerekiyormuş falan filan.

yani adam oradaki portfolyosunda örnek olarak gösterdiği hiçbir logonun benzerini yapmaya yanaşmadı.
benzer derken, tarz olarak bahsediyorum tabii ki.
tek istedikleri el yazısıyla marka adı yazmak, vektörel logo denen fabrikasyon işler yapmak.
farklı font kullanınca logo yaptım sanıyorlar.
ama insanlar da beğenip kullanıyor bunları işte.

sonra freelancer'daki 20 yaşındaki paki bir öğrenci çocuk istediğim logoyu eksiksiz şekilde yaptı.
kafamın içindekini, gözümün önündekini bire bir yaptı resmen.
demek ki yapılabiliyormuş.

siz de oralara (fiverr, freelancer vb.) yönelin bence.
0
blatta hiberna
(03.12.20)
Adından kendini belli ediyor zaten. Ben de çevirmenlik yapıyorum, bir kere oradan iş aldım o da ilk işimdi. Türkiye'de freelance işlerinde iç piyasaya darbeyi en büyük vuran yer orası bence. Ölücülerden, 5 TL'ye yaparımcılardan geçilmiyor.

Bazen ne var ne yok diye bakmak için göz atıyorum, en basit bi İngilizce çeviri ilanı için 150'ye yakın teklif yapıldığını görüyorum. Eminönü baklava izdihamı gibi resmen. Freelancer.com'un Türkiye versiyonu gibi.

Puanı iyi olan kişiler bence ilk açıldığında kaydoldular, onun kaymağını yiyorlar şu anda. Bir de puan toplamak için çok ucuza ve bedavaya çalışanlar da var. Upwork'de de aynısını yapanlar var.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.12.20)
Bu tarz sitelerde işveren ölücü, çalışan ölücü. Ortalama ve altı işlerde çok komik fiyatlara iş yapanlar olduğu için bırakın onların olsun o işler. Profesyonellik gerektiren işlerde ise farkınızı ortaya koyun, özel mesaj atın, karşı tarafın projesini anladığınızı ve o projeyi yapabilecek kapasitede olduğunuzu gösterin.

Freelancer da farklı değil, pakistanlı ve çinli iş bilmez haşereler yüzünden hem işverenlerin, hem de o işi hakkıyla yapabilecek olanların vakti ve parası gidiyor.

Bir işi hakkıyla yaptırmak isteyen işveren çektiğiniz fiyata çok takılmıyor, onun belirlediği limitleri makul ölçüde aşsanız bile yapacaklarınızı tarif ettiğinizde sizden 2 kat 3 kat düşük teklif verenlere bakmıyor bile.

Puanı iyi olan kişilerin profili şu şekilde

a) 3 kuruşa iş yapıyor
b) puanı yüksek olduğu için güvenilir imajı olduğundan insanlar hiç bilmediği birisine iş yaptırmak yerine gidip önceden projelerini tamamlayıp geri bildirim almış kişilere yöneliyor.

genellikle de bu ikisinin karışımı oluyor. Hevesiniz kırılmasın, denemeye devam.
0
kimlanbu
(03.12.20)
(4)

Kyk kredi kartı

hknty
Kyk alıyorum. Kartı alırken kredi kartı istiyor musun dediler hayır dedim ve almadım. Ancak internetten bir şey alacağım zaman taksit vs. İçin kredi kartı lazım. Çok param yok zaten taksitle almak daha iyi olur. Şu an peşin alıyorum ne alırsam. Bu yüzden kredi kartı başvurusu yapayım diyorum mobilde
Kyk alıyorum. Kartı alırken kredi kartı istiyor musun dediler hayır dedim ve almadım. Ancak internetten bir şey alacağım zaman taksit vs. İçin kredi kartı lazım. Çok param yok zaten taksitle almak daha iyi olur. Şu an peşin alıyorum ne alırsam. Bu yüzden kredi kartı başvurusu yapayım diyorum mobilden. Şubeye falan gitmem gerekir mi kart için? Bunla uğraşmak istemiyorum çünkü.
0
hknty
(02.12.20)
Her bankanın mobil uygulamasında kredi kartı başvuru seçeneği var. En son enparaya başvurdum, web sitesinden form doldurdum kredi kartı için, birkaç haftaya getirip sözleşme imzalatip reslim ettiler.
0
sanguine
(02.12.20)
Ziraat'in bankkart gold'u var. Ona başvurabilirsin. hem kredi kartı hem banka kartı. Ziraat mobil uygulamasından başvuru yapılıyor.
0
Anthony McCarten
(02.12.20)
finansbank atm erişim sorunun vs yoksa enpara mobil app çok güzel ama kredi kartının taksit desteği çok sınırlı. Çoğu yerde enpara üç taksit veriyor. Yada ben alışveriş yaparken hep öyle denk geliyorum.
0
amusan
(03.12.20)
kredi kartı çukuruna düşmediysen hiç düşme.

alacağın ürünü iki ay bekle öyle al. taksitleri kendi cebinde biriktir.
0
facebook
(03.12.20)
(22)

Sevgiliniz,bir erkek arkadaşını evinde misafir edeceğini(kalmalı) söylerse?

jonas
Merhaba, hemcinsim olan duyuru erkeklerine "Siz böyle bir durumda ne tür bir tutum takınırsınız?" sorusu soracağım.4 aydır güzel bir ilişkim var. Kendisi gayet aklı başında, güven veren bir kadın. Henüz aramızda bir şeyler olmadığı dönemde ettiğimiz arkadaşça sohbetler sırasında, 5 kişilik iyi bir l
Merhaba, hemcinsim olan duyuru erkeklerine "Siz böyle bir durumda ne tür bir tutum takınırsınız?" sorusu soracağım.

4 aydır güzel bir ilişkim var. Kendisi gayet aklı başında, güven veren bir kadın. Henüz aramızda bir şeyler olmadığı dönemde ettiğimiz arkadaşça sohbetler sırasında, 5 kişilik iyi bir lise arkadaş grubu olduğunu ama yıllar içinde her birinin ayrı şehirlere dağıldığından bahsetmişti. O arkadaşlarından biri ve aralarının en iyi olanı da bir erkekmiş, "İstanbul'a yılda 2-3 kez gelir, geldiğinde de bende kalır" demişti.

Şu an bu tür bir gündemimiz yok ama geçen gün can sıkıntısından mıdır nedir, nereden geldiyse aklıma bu konunun geleceği tuttu. Yarın öbür gün bana "X İstanbul'a gelecekmiş, bende kalacak.. Haberin olsun." dese, nasıl karşılarım diye bir düşündüm.

Siz olsanız, "Böyle bir şeyde geri kafalılık yapmaya gerek yok, yılların samimi lise arkadaşıymış, evinde kalır tabi. Lafını etmeye değmez." mi dersiniz, yoksa durumdan bir rahatsız mı olursunuz? Merak ettim.
0
jonas
(01.12.20)
rahatsız olurum ve kalmamasını rica ederim.

ancak karşı taraftaki arkadaş da zaten sevgilisi varken ve yokken arasındaki farkı bilen biriyse sevgilisi olduğu dönemde gelip de kalmaz.
0
prodeq
(02.12.20)
ya ben hemcins değilim ama benzer bir arkadaş grubum olduğundan dolayı (geçmişte) yazmak istedim.

99'dan beri tanıdığım ve 2007'den itibaren benim mal arkadaşlarım evlenip eşlerinin sözlerine baktıklarından dolayı 2017'ye kadar sürmüş olan 6 kişilik bir grubumuz vardı. 2,5 (1imiz şehir dışındaydı hep) kız 3 erkektik ve hala bu kadar zaman geçmesine rağmen dönüp baktığımda safi arkadaşlık görüyorum aramızda. tabii ki "içlerindeki düşünceleri" bilmem mümkün değil ama fazlaca alkol alınan bu grupta aramızdan iki kişinin 4 sene kadar sevgili olması dışında herhangi bir duygusal durum oluşmadı. her zaman herkes "kötü niyetli" olmayabiliyor bence bunu da aklınızda tutun.

ama dediğim gibi şu an cevap verebilecekler arasında en yanlış kişiyim sanırım :) 26 yaşında evli bir kadınım ve eşim de zamanında senelerce arkadaş grubumun içerisinde bulundu, tatillere gidildi vs.
0
dedi ayca
(02.12.20)
Ben rahatsız olurum. Bunun geri kafalılıkla, yobazlıkla alakası yok.
0
komando kani var bende
(02.12.20)
benzer bir durumda kız arkadaşım beni de çağırmıştı, xx gelecek sen de gelsene falan diyerek
0
gazozailacatmauzmani
(02.12.20)
valla yıllardır evime bir çok erkek arkadaşım geldi gitti hiçbiriyle yatmadık çok şükür.

güvenmediğin sevgilinse, bir daha düşün.
güvenmediğin sensen bir daha düşün.
güvenmediğin kadın-erkek ilişkileriyse, yetişkin kadın ve erkek bireyler arkadaş olabilirler, bu nedenle bir terapi tavsiyemdir.

Ama bu durumu sindiremiyorsan bir an önce kız arkadaşına söyle, onun da vaktini boşuna çalma.
0
lcha
(02.12.20)
Tam olarak @lcha +1
Hatta 1 az oldu, +1000
0
pati
(02.12.20)
ya kız arkadaşınızın bir erkekle aynı ortamda kaldığı an sizi aldatacağınızı düşünüyorsanız ya sizde ya da sevgilinizde sorun var demektir.
0
patronaj1
(02.12.20)
eskiden ok derdim ama artık kabul etmem mümkün değil.
0
stewie
(02.12.20)
Uygun gelmiyor bana da. Git sen de kal muhabbet olur işte
0
gatherer
(02.12.20)
Kız arkadaşınızı bilemeyeceğimiz için kesin bir şey söyleyemeyiz. Mesela @Icha'nın dediği de var. İlla herkes birbiri ile yatacak diye bir şey yok ama.. Ama illa bir yüzde vereceksek bence %51(daha fazla gerçi ama neyse) olumsuz yönde diye düşünüyorum.

Ha ayrıca ''Yok böyle düşünüyorsanız sizde sorun var. Yok şöyle. Yok böyle'' He he aynen. Böyle düşünen sorunlu oluyor tabi. Kimse birbirini aldatmıyor ya. Yok öyle bir şey.

Bizi mi koparıyonuz anlamadım ki :D Sanki herkes sevgi pıtırcığı, birbirine sadık çift. Allahım ya. Ne kadar da modern insansınız.
0
bitchesaintshit
(02.12.20)
Bu tamamen sana bağlı. İçinin sinmediği bir şeyi kabul etme.
0
arnold schwarzeneger
(02.12.20)
Erkek olarak tabi ki izin vermezdim.Bundan rahatsiz olmaniz da gayet normal.
0
turkuaz
(02.12.20)
- Tek sorulması gereken,bu arkadaşla daha önce duygusal veya fiziksel herhangi bir ekşın yaşandı mı?
buradan gelecek cevaba göre hareket edilir.
0
kahramanikarus
(02.12.20)
benim bu konuda çok güzel bir yöntemim var. yıllardır kafam rahat bu yöntemle. eğer ben o arkadaşı tanıyorsam en azından 2-3 kez bir yerlerde yemek yemişliğimiz bir şeyler içmişliğimiz varsa kız arkadaşıma yanıtım olumlu, eğer tanımıyorsam olumsuz olur. o da bu yöntemimi bildiği için gül gibi geçinip gidiyoruz.
0
makarnavodka
(02.12.20)
Aşkım o zaman sen gel benim evde kal, çocuk senin evde kalsın derim. Hee benim evim yok mu? o zaman ''aşkım, ben de geleyim kalayım. Hem tanışmış olurum^^'' derim.
0
eazy
(02.12.20)
araları o kadar iyiyse onla sevgili olup başkalarını uğraştırmasaymış derim

annen eve en iyi erkek arkadaşını davet etse ne düşünürsün diye sorarım
0
bir soru sorcam
(02.12.20)
Ben erkeğim, artık hayatımda birisi olunca karşı taraftan yapmasını istemediğim şeyleri ben de yapmıyorum.

Sürekli kız arkadaşların çoğunlukta olduğu ortamlarda takılırdım ama kız arkadaşım sürekli erkeklerle takılsın istemezdim. O yüzden yapmıyorum. Tam kısıtlamadan bahsetmiyorum. Sadece aşırılığa gerek yok bence.

Eve kız arkadaşlarım gelebilir mesela, tekrar gelmek isteseler "ya şimdi merve bişey demez ama rahatsız olur kankacım kusura bakma" derim. Çünkü sevgilime de erkekler gelip gitsin istemem açıkçası.

Belki sevgiliniz de benzerini düşünerek size böyle bir şeyle gelmeyecek. Veya sevgilinizin yakın arkadaşı sizin yanlış anlayabileceğinizi düşündüğü için bu teklifte bulunmayacak. Zaten bence adam olan eski de olsa kız arkadaşının erkek arkadaşıyla tanışmadan önce evine kalmaya gitmez. En kötü sizi de çağırsın orda tanışın yani.

Fazla genişliğin iyi olduğunu düşünmüyorum. Ne demişler, cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir. İnsan ilişkilerinde güven önemlidir fakat hala beynimizi ilkel istek ve arzularımızın her an engelleyecek şekilde eğitmedik. Zaaflarımız, kusurlarımız var. Çoğu insan sevgilisine güvendiğini söyler ama ölüyorum bitiyorum, aramızdaki en güçlü şey güven <3 <3 <3 deyip de sevgilisinin onu aldattığını bilmeyen milyonlarca insan var.

Bana öyle bir istekle gelinirse rahatsızlığımı dile getiririm bunda gocunacak bir şey yok. Engelleyemem tabii ki haddime değil fakat normal karşılamam için geçmişlerini bilmem ve tanışmış olmam lazım. Erkek-erkeği, kadın da kadını gözünden anlar az çok. Gözüm tutarsa sorun olmaz.
0
ananiyimioguz
(02.12.20)
benim herhangi bir kız arkadaşım sevgilisi varken kalmaya çağırsa ben reddeder, gider otelde kalırım.

ültimatomu verir geçerdim ben olsam. sen ne düşünüyorsun karşıdaki düşünsün.
0
bohr atom modeli
(02.12.20)
sen de gidip kalmalısın bu durumda. hem tanışmış sohbet etmiş olursunuz.
0
dafuq
(02.12.20)
büyük konuşmayı sevmem ama ben kabul etmezdim. kız arkadaşın itiraz ederse "sana güveniyorum ama onlara güvenmiyorum" dersin :)


not: genellemiyorum ama bu mevzularda meriçler de vardır. meriç faktörünü de gözardı etmemek gerek.
0
silah taciri
(02.12.20)
rahatsız olurum. kalmamasını rica etmem. çünkü zaten erkek arkadaşını evinde misafir eden biriyle baştan sevgili olmam. Ne benim başım ağrısın ne de onun.
yargıladığımdan, ayıpladığımdan, beni aldatacağından endişelendiğimden değil. sadece bana uygun değil.
Dedemin kız arkadaşı da (o nasıl şeyse) bir erkek arkadaşıyla aynı evde kalmazdı, babamın da. Modern erkek, anlayışlı erkek zırvalarını hoş görmüyorum.
0
Anthony McCarten
(02.12.20)
ananiyimioguz +1000 çözümü de söylemiş. Sende gidip onda kalabilirsin. Basit bir şey aslında senin arkadaşın olan kızlar sende kalmasını istiyorsan, bu durumdan rahatsız olmayacaksa o da olabilitesi olabilir.Lakin o rahatsız olacaksa ayrıca sen böyle bir durum istemiyorsan, istemediğini söyleyebilirsin. Çok fazla kafa patlatmana gerek yok. Seven kişi anlayışla karşılar.
0
wacot
(03.12.20)
(6)

the night of izlemeye değer mi?

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
bu akşam başlayacağım. napayım?
bu akşam başlayacağım. napayım?
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(30.04.20)
iyi yazılmış bir senaryosu var. Karakter gelişimi, çatışmaları kuvvetli, kendini izletiyor. Bence değer. Yarısına geldiğinizde sonunu tahmin edebiliyorsunuz ama yine de değer.
0
Anthony McCarten
(30.04.20)
Hbo dizisi diye abartılıyor. Sıkıcı bir dizi. Ağır olduğundan da değil. Bildiğiniz sıkıcı.
0
bitchesaintshit
(30.04.20)
Vasat bir dizi bence.
Making a murderer bir belgesel ama tema benzerliği olarak kıyaslarsak 1000 kat daha iyidir. Şiddetle tavsiye ederim.
0
fobfilm
(30.04.20)
Kesinlikle
0
000000
(01.05.20)
Kesinlikle. Ama tabii ki araba kovalamacalı bir kişinin 15 kişi tek başına dövdüğü filmlerden başka film izleyemiyorsanız sıkıcı gelir. Sistem eleştirisi seviyorsanız favorilerinizden olacaktır muhtemelen.
0
eatpraylaw
(01.05.20)
İyi ki açtın bu duyuruyu. Tekrar izlemek istediğimi farkettim. Bu türde the missing i mutlaka izle. Benzersizdir.
0
deer hunter
(01.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.